Eski çağlarda, insan vücudu üzerinde bilimsel çalışma yapılması iyi karşılanmıyordu. Özellikle Katolik kilisesi, insan vücudunun kesilmesini istemediğinden, insan kadavrası üzerinde çalışma imkânı olmuyordu. Bu nedenle anatomik çalışmalar, fareler ve kurbağalar üzerinde yapılıyordu. Kurbağanın dolaşım sistemi şemasında, kalbe giren ve çıkan ana damarlar, kalbin üzerinde iki geniş yay oluşturuyordu. Yani, kalp sembolü ile kurbağanın dolaşım şeması bu yaylar ile aynı olmaktadır. Eski çağlarda, bu yaylar kalbin bir parçası olarak kabul ediliyordu. O zamanlarda insanlar, kurbağa kalbi ile insan kalbinin aynı olduğunu düşünmüşlerdir. Bu bilgiler doğrultusunda da, kurbağanın dolaşım sisteminin, kalp sembolü olarak benimsendiği düşünülmektedir.