Merhaba çocuklar ben kedigiller ailesinden kaplan. Ama sakın beni kediler gibi uysal sanmayın. Ben çok vahşi ve güçlü bir hayvanım. Şimdi size biraz kendimden bahsetmek istiyorum.
Yeni doğduğumda gözlerim ancak iki gün sonra açılır. Anne kaplan diğer hayvanlara karşı çok vahşi olmasına rağmen yavrularına çok düşkündür. Altı hafta boyunca beni sütle besler. Daha sonra bana yavaş yavaş avlanmayı ve kendi yiyeceklerimi elde etmeyi öğretir.
Bu eğitim döneminden sonra ben, çok hızlı hareket edebilen güçlü ve yetişkin bir hayvan olurum. Bir sıçrayışta tam 4 metre atlayabilirim. Şimdi, kollarınızı iki yana açın, bir elinizin parmak ucundan diğer elinizin parmak ucuna kadar olan uzunluk 1 metre kadardır. İşte, bu uzunluğun dört tanesinin yan yana gelmiş hali de benim bir sıçrayışta atlayabileceğim mesafeye eşittir.
Benim kamuflaj (bulunduğum ortama uyabilme) özelliğim vardır. Yaşadığım yerlerin doğal renklerine benzer tüy rengim ormanda kolaylıkla gizlenebilmemi sağlar. Bu sayede avıma sezdirmeden yaklaşabilirim. Biz kaplanlar birbirimize benzeriz ama her kaplanın postundaki ve yanaklarındaki çizgiler ile kaşları diğerlerinden farklı farklıdır.
Biz birbirimizin avlanma alanına kesinlikle girmeyiz. Örneğin ben, kendi bölgemi çalılıklar üzerine salgıladığım bir kokuyla işaretlerim. Diğer kaplan arkadaşlarım da kokumu duyduklarında benim bölgeme yaklaşmazlar.
Benim özelliklerim bu kadarla da sınırlı değildir. Ben diğer kedi türlerinin aksine suyu çok severim. Hatta o dev gibi cüsseme rağmen mükemmel bir yüzücüyümdür.