Ormanların birinde kendisiyle çok övünen bir tavşan varmış.
– Bu ormanda benden hızlı koşan yoktur. Varsa gelsin yarışalım, diye hava atıyormuş. Kaplumbağa bir gün;
– O kadar böbürlenme, kendine de o kadar güvenme. Ben senden daha hızlı koşarım. İstersen yarışalım, demiş.
Tavşan kaplumbağanın bu sözlerine kahkahalarla gülerek;
– Sen mi benimle yarışacaksın?, diyerek alay etmiş. Ama yinede yarışı kabul etmiş.
Kaplumbağa ve tavşan, birlikte yarışın başlangıç ve bitiş yerlerini belirlemişler, yarış başlamış.
Tavşan yarışa çok hızlı başlamış. Ama biraz ileriye gidince geri dönüp bakmış ki, kaplumbağa hiç görünmüyor. Yatmış bir ağacın dibine uyumuş. Tavşan ağacın dibinde derin bir uykuya dalınca, kaplumbağa da epey yol almış. Tavşan uyanınca bir de bakmış ki kaplumbağa yarışı bitirmek üzere.
Tavşan koşmuş koşmuş ama bir türlü kaplumbağayı yakalayamamış. Haliyle kaplumbağa varış yerine ondan önce ulaşmış.
Yarışı kazanmanın haklı gururu ile kaplumbağa;
-Hiçbir zaman kendini başkalarından üstün görme. Sen, uyudun, Ben çalışarak seni geçtim, demiş…