Kariyerin Küçük Adımları

Okul öncesi eğitimin önemini ve geleceğe katkılarını vurgulamak için 2005 yılında başlatılan Kariyerin Küçük Adımları eğitim platformunun dördüncüsü, geçtiğimiz gün Bahçeşehir Kolejleri, BJK Kolejleri ve Harvard Üniversitesi işbirliğinde Bahçeşehir Üniversitesi’nde düzenlendi.

Zirveye okul öncesi eğitimciler, Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayla Oktay ve çeşitli üniversitelerden akademisyenler, AÇEV’den temsilciler başta olmak üzere 400’ün üzerinde eğitimci katıldı.

Zirvede açılış konuşmalarını Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel ve MEB Okul Öncesi Genel Müdürü Remzi İnanlı yaptı.

Enver Yücel yaptığı konuşmada, Türkiye’nin kalkınması için öncelikle okul öncesi kaliteli eğitimin Türkiye’de yaygınlaşması gerektiğinin altını çizdi ve önümüzdeki yıl “Dünya Erken Çocukluk Eğitimi Zirvesi”nin İstanbul’da yapılacağını bildirdi.

Remzi İnanlı da yaptığı açılış konuşmasında erken çocukluk eğitim yaşının aslında 0-8 yaş aralığı olduğunu, ilkokul 1,2, ve 3.sınıflar ile anaokulunun birleştirilmesinin gerekliliğini vurguladı. Çocuklara 4 yaşından itibaren okuma yazma çalışmaları yaptırılmasını doğru bulmadığını, 4 yaş çocuğunun oyun oynamaya daha fazla zaman ayırması gerektiğini söyledi. Okul öncesi dönemde yabancı dil eğitiminin olması gerektiğini, yapılan araştırmaların da çocukların 2-3 dili birden çok rahat öğrenebildiklerini gösterdiğini ama yabancı dil öğretmeninin de okul öncesi eğitimden anlaması gerektiğini belirtti.

Harvard Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden gelişim psikoloğu Prof. Dr. Hirokazu Yoshikawa, Harvard Tıp Fakültesi’nden Dr. Mary Catherine Arbour okul öncesi eğitim için geliştirdikleri “İyi bir başlangıç” isimli projeyi sundular.

Projenin Şili’deki devlet anaokullarında pilot olarak uygulanmasını destek veren Eğitimde Fırsat Vakfı’ndan Genel Müdür Elisabeth Farrelly ve projenin koordinatörü Marria Luisa Valdez de projenin sonuçları hakkında bilgiler verdiler. İyi bir başlangıç projenin Şili’de uygulanması ile birlikte çocukların kitaplara ilgisinin arttığı, okuma becerilerinin geliştiği, anne babalara sınıf içinde uygulanan programla okul öncesi eğitimden beklentilerinin yükseldiği belirtildi.

Zirvenin birinci oturumunda Prof. Dr. Hirokazu Yoshikawa, erken çocukluk eğitiminde kalite uygulamalarını Amerika, Meksika ve Şili’den örneklerle anlattı. Okulöncesi kaliteli eğitimin düşük gelirli ailelerin çocuklarına verilmesi durumunda eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanabileceğini söyledi.

Erken Çocukluk Eğitimi’nin etkili olabilmesi için ailelerin de bu eğitime dahil olması, öğretmen eğitimlerinin yapılması, sağlık kuruluşları ile bağlantılı çalışılması, çocukların motor becerilerini, sanatsal aktiviteleri ve okuma yazma çalışmalarını yapabilecekleri zengin eğitim materyallerinin sağlanması gerektiğini vurgulayan Yoshikawa, UNICEF’in araştırmasına göre az gelişmiş ülkelerde okul öncesi eğitimin arttığını ancak kalitesinin yeterli olmadığını söyledi.

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Gülengül Haktanır da yaptığı konuşmada Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşunun 100. yılına doğru Türkiye’de okulöncesi eğitimin geldiği noktayı irdeledi. Türkiye’de erken çocukluk eğitiminin yaygınlaştırılması için “Ankara Mobil Anaokulu projesi” ile Okul ÖNCESİ Öğretmenliği Lisans Programı’ndaki “Topluma hizmet uygulamaları dersi”nin birlikte ele alındığı örnek bir uygulama hakkında detaylı bir bilgi verdi.

Zirvede ayrıca Erken Çocukluk Eğitimi’nde öğretmenlerin mesleki gelişimi ile okul aile işbirliğinin önemi üzerinde duruldu. Erken Çocukluk eğitiminde sağlık uygulamaları hakkında Harvard Tıp Fakültesi’nden Dr.Mary Catherine Arbour, anne baba rolünün sadece çocuğun beslenmesi olmadığını, anne babaların öncelikle kendi sağlıklarına dikkat etmeleri gerektiği, anne babanın zihinsel sağlığının çocuğun gelişiminde çok etkili olduğunu vurguladı.

Erken Çocukluk Eğitim Zirvesi’ne konuşmacı olarak Harvard Üniversitesi ve Şili Eğitimde Fırsat Vakfı’ndan gelen heyet , Bahçeşehir Koleji Anaokulları’nda ve Sefaköy ile Halkalı’da devlete ve belediyeye bağlı anaokullarında incelemelerde bulundular. Gezdikleri anaokullarında eğitimde kullanılan materyallerin zenginliğinden, öğretmenlerin öğrencilerle yakın ve etkili iletişiminden çok etkilendiklerini dile getirdiler. Türkiye ve Amerika’daki anaokulları arasında dikkatlerini çeken en büyük farklılığın Amerika’da 4 yaştan itibaren okuma yazma çalışmalarına başlanıldığı, Türkiye’deki anaokullarında ise 6 yaşta sadece ilköğretime hazırlık ses temelli çalışmalarının yapıldığını söylediler.

Heyet, Bahçeşehir Koleji’nde ve BJK Koleji’nde anne babalara yönelik olarak düzenlenen panelde Okul Öncesi Eğitimin Çocuğun İleriki Yaşlardaki Gelişimine Etkisi konusunda birer konuşma yaptılar.Anne babalara çocuklarıyla çok erken yaşlardan itibaren sağlıklı iletişimin temellerinin atılması ve birlikte kitap okuma çalışmaları yapılması durumunda çocuklarda dil becerilerinin önemli ölçüde geliştiğine dikkat çektiler.

Harvard ve Şili’den gelen heyet Türkiye seyahatları boyunca ayrıca İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ata Özer,İl Sağlık Müdürü Dr.Mehmet Bakar ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ahmet Selamet ive AÇEV temsilcileri ile bir araya gelecekler ve işbirliği imkanlarını görüşecekler.

Une Buen Comienzo (İyi Bir Başlangıç) Projesi

Harvard Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi DRC (David Rockefeller Merkezi- Latin Amerika’daki çalışmalar) işbirliğinde Şili’de erken çocukluk eğitiminde kaliteyi artırmak ve çocukların sağlık durumlarını iyileştirmek bir çalışma başlattı. Pilot projenin uygulanması ve değerlendirilmesine de Fundacion Educacional Oportunidad (Eğitimde Fırsat Vakfı) sponsor oldu.

Bu projeyle düşük gelirli ailelerin çocuklarına başarılı bir okul öncesi eğitim programının geliştirilmesi, uygulanması ve değerlendirilmesi hedeflendi. Projenin odak noktası, çocuklarda dil ve okuryazarlık becerilerini geliştirirken aynı zamanda sağlık problemleriyle ilgilenmek, sosyal ve duygusal gelişimlerini artırmak ve ailelerin bu eğitime dahil olmasını sağlamak olarak belirlendi. Bu çerçevede 3-6 yaş çocuklarını eğiten anaokulu öğretmenlerine ve anaokulunda görev alan tüm personele eğitim ve sağlık konusunda becerilerini geliştirmek için eğitimler verilmesi planlandı.

UBC (Une Buen Comienzo-(İyi bir başlangıç) adı verilen bu projeyi Şili Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları da destekledi. Bu projeyle düşük gelirli ailelerin çocuklarına başarılı bir okul öncesi eğitim programının geliştirilmesi, uygulanması ve değerlendirilmesi hedeflendi. Projenin odak noktası, çocuklarda dil ve okuryazarlık becerilerini geliştirirken aynı zamanda sağlık problemleriyle ilgilenmek, sosyal ve duygusal gelişimlerini artırmak ve ailelerin bu eğitime dahil olmasını sağlamak olarak belirlendi. Bu çerçevede 3-6 yaş çocuklarını eğiten anaokulu öğretmenlerine ve anaokulunda görev alan tüm personele eğitim ve sağlık konusunda becerilerini geliştirmek için eğitimler verilmesi planlandı.

Bu projenin temelleri Santiago’da 2006 yılında düzenlenen “Erken Çocukluk Eğitiminde Kaliteyi Artırmak” konfeansında atıldı.Konferans, Eğitimde Fırsat Vakfı, Harvard Üniversitesi, DRCLAS ve Şili Eğitim Bakanlığı sponsorluğunda gerçekleştirildi.Bu projeye Dünya Bankası ve UNICEF te destek veriyor.

Bu proje 2007 yılında Şili’de Penalolen Belediyesi’ne bağlı dört ayrı merkezde 26 sınıfta uygulanmaya başladı.2008 yılında 6 okulda uygulandı.2011’e kadar da 60 anaokulunda uygulanması ve dünyada örnek bir model olması hedefleniyor.Projenin başlamasıyla birlikte Harvard Üniversitesi’nden birçok akademisyen Şili’yi ziyaret etti.

Prof.Dr.Hirokazu YYoshikawa ve Dr. Mary Catherine Arbour, UBC projesinde öğrencilerin okula devamlı katılımının sağlanması,öğrenme ve sağlıklı gelişimleri için sağlık problemlerinin çözümüne yönelik çalışmalar yaptılar. Şili’de hava kirliliğinden dolayı solunum yolu rahatsızlığı olan ve obezite sorunu yaşayan %20 çocuk bulunuyor.

UBC Projesi iki yıl boyunca 6 aylık periyotlar halinde uygulanıyor.Her periyotta ilk hafta öğretmenler ve asistanlar eğitim alıyor.İkinci hafta tüm sınıflar danışmanlar tarafından ziyaret ediliyor,üçüncü hafta geri
bildirimler yapılıyor.Son hafta da her merkezde öğretmen ve asistanlarla grup toplantısı yapılıyor.Eğitim sadece öğretmenlere değil, anaokulunda çalışan tüm yetişkinlere veriliyor.

Sağlık konusunda sınıf öğretmenleri bilinçlendiriliyor. Öğretmenlerin çocukların sağlık durumlarıyla yakından ilgilenmeleri ve gerektiğinde çocukları sağlık hizmeti alması konusunda yönlendirmesi hedefleniyor. Zamanının büyük kısmını bu projeye ayıran Dr.Mary Catherine Arbour, eğitim ve sağlığın birlikte düşünülmesi gerektiğinin altını çiziyor ve çocukların bilişsel gelimi ile sağlıklarının birbiriyle bağlantılı olduğunu belirtiyor.