Anne babası ve ağabeyi Molva’yla her yaz uzay yolculukları yapan ve yeni gezegenler keşfeden Dubi-an, masmavi okyanuslarla, yemyeşil ormanlarla, her gün kıyafet değiştiren insanlarla ve tabii güzelim salıncaklarla dolu Dünya’yı görünce çok sevinir.

Dubi-an’ın ailesi güvenlik gerekçesiyle bu ilkel oyun düzeneğine binmesini yasaklar. Kendi gezegenleri Bis’te buna benzer bir şey kurmasına izin vermezler. Ancak Dubi-an bu salıncak sevgisinin önüne geçemez. Ağabeyi Molva’nın yardımıyla, gizlice Dünyalı görüntüsüne bürünür ve uçanaklarından yerini tespit ettiği bir oyun parkına ışınlanır. Dubi-an oyun parkında salıncağın keyfini sürerken, kendisini çocuk yaşta bir iş adamı gibi gösteren tuhaf kıyafetlerine rağmen Dünyalı bir arkadaş da edinir. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamayan Dubi-an, her geçen dakika, yavaş yavaş gerçek görüntüsüne bürünür.

Molva yardımına koşup bir an önce onu uçanaklarına geri ışınlamazsa, Dünyalılar, yıllardır sözü edilen ve hiç gerçekleşmeyen o uzaylı istilasıyla karşı karşıya olduklarını düşünürler. Dubi-anın bu salıncak sevgisi başına neler getirecek dersiniz? Sorunun yanıtı kitapta yanıtlanıyor.