Sarı gagalı küçük kuş göç zamanını kaçırmıştı.
Yapraklarını dökmeyen Ulu Ağaç ve Böğürtlen Cini,
yalnız kalan Sarı Gaga’yı
korumak için kolları sıvadılar.
Dostluk ve dayanışmanın en güzel öykülerinden biri.
TADIMLIK
Bir sabah Böğürtlen Cini, küçük kuşun sesiyle erkenden uyandı.
Öyle kuvvetli ötüyordu ki, kulaklarına pamuk tıkamak zorunda kaldı.
Yerinde duramıyor, evden çıkıp bahar dallarının arasında uçmak istiyordu.
“Biliyorum, artık dışarı çıkıp uzaklara gitmenin zamanı geldi”
dedi yaşlı cin ve kuşun, omzuna konmasını bekledi.
Birlikte evden çıkıp ormana doğru yürümeye başladılar.
Kuş o kadar hızlı uçuyordu ki,
Böğürtlen Cini ona yetişebilmek için nefes nefese kalmıştı.
“Dur, o kadar hızlı uçma, sana yetişemiyorum,
bacaklarım eskisi kadar güçlü değil” diye seslendi cin.