Özgürlüğünü ve sınırlarını tartan bir genç kızın arayışlarını dillendiren roman, tüketim kültürünün egemen olduğu ve dış görünüşün aşırı önem kazandığı günümüzü, bir gencin gözünden anlatıyor. Ekonomik krizden etkilenen bankacı bir ailenin çocuğu olan Zeliş’in ergenlik serüveni, popüler olma, marka düşkünlüğü, ilk aşk, yalanlar ve özgürlük üzerine gülümseten bir sorgulama ve dönüşüm sürecine tanıklık sağlıyor.

İlkgençliğin hevesleri ve isyanlarıyla, yaşadığı çevreye sığamayan tipik bir gençtir Zeliş. Aynadaki görüntüsünden de hiç memnun değildir. Üstelik, bankacı anne babasının ona sağladığı olanaklar, okuduğu kolejin “moda”larına ayak uydurmasına yetmemektedir. Aile içinde yaşadığı çatışmalara ilk aşk heyecanı da eklenince, daha fazla özgürlük uğruna yalanlara ve uzaklara kaçma hayaline sığınır. Zeliş’in bu sarmaldan çıkış yolu hiç kolay görünmemektedir…