“Kömür Karası Çocuk”, kendini annesiyle birlikte Türkiye’de bir göçmen evinde bulan Salif’in öyküsünü, müziğin iyileştirici gücünü, göçmenliği ve dayanışmayı çocuk gözünden, dilinden aktarıyor. Zor bir konuyu, çocukların duygu dünyasını zedelemeden, çocuğa göreliği gözeterek anlatmayı başaran yazarın, komik sahneler, ilginç karakterler ve klasik müziğin önemli bestecilerinden birinin metne yayılan varlığıyla kurguladığı öykü, keyifli bir okuma vaat ediyor.
“Nehirleri ve göğü ışıkla parlayan bir ülkeden Türkiye’ye gelen Salif için hayat, her gün bilinmezlerle doğar. Ayrı düştüğü müzisyen babasını özlemle beklerken, mahallenin okul orkestrasında bulur kendini. Oysa, gerçek bir adresi, okul kaydı yoktur. Üstelik mahalleli bu koyu tenli yabancılara hiç de iyi davranmamaktadır. Müziğin insanları birleştirdiği büyülü anlarla, Salif’in yaşamındaki hüzünlü anlar birbirine karışır. Salif, sevdiklerine kavuşabilecek midir?”