Büyüme yolculuğunda bir kız çocuğu ve ona eşlik eden bir kaplumbağa… Yalnızca çocukları değil, ebeveynleri de içine alan, pek çoğumuza oldukça tanıdık hikâyesiyle roman, tüm çocukları Lal ve Rosto’yla buluşturmaya hazır.
Evcil bir hayvanının olmasını çok isteyen Lal bir gün eve geldiğinde odasında duran büyük plastik bir kutu bulur. İçinde de babasının masalda anlattığı kara kaplumbağasının ta kendisi! Babası kızı Lal’e sürpriz yapmıştır. Kaplumbağanın adını Rostroporot koysalar da onu Rosto diye çağırmaya başlarlar.
Lal’in büyüme yolculuğunda ona eşlik eden yalnızca bu kaplumbağa Rosto değildir, okuru da içine alan bir dille kurar kitap bağını. Hikâyeyi Lal’in bizzat kendisinden dinlerken “çocuk olmak”tan “birey” olmaya giden bu yolculuğunda ona yardımcı olmaya çalışan anne-babasının çabalarını, hatta çelişkilerini de bulacaklar romanda.
“Rosto hayatıma işte böyle girdi: Babamın anlattığı bir masalla. Rosto kim mi? O benim kaplumbağam. Sizlere onun öyküsünü anlatacağım. Ama isterseniz önce babamın Rostropot masalından başlayalım” diye tanıştırıyor bizi Lal, kaplumbağası Rosto ile…