Rico 11 yaşında, annesiyle birlikte yaşayan “derin” yetenekli ve bu nedenle yaşıtlarından biraz farklı bir çocuk. Zamanın büyük çoğunluğunu teşvik merkezinde ve oturdukları apartmandaki komşularının evlerinde geçiriyor. En sevdiği eğlenme aktivitelerinden biri, “Kır Saçlı Yabanarıları” adlı emekliler kulübünde annesiyle bingo oynamak. Çünkü kendi zihni ile bingo topları arasında çok önemli bir yakınlık kuruyor Rico. Çoğu insan için “basit” olan eylemler onun için zor. Çok heyecanlandığında ya da kızdığında zihninin bir bingo silindiri gibi çalıştığını söylüyor. Buna karşın küçük Rico, usta bir hikâye anlatıcısı ve iyi bir dedektif.
Her şey Oskar’ın bir makarna tanesini yolda bulmasıyla başlıyor. Aslında Rico’nun tek istediği şey, öğretmeninin verdiği ödevi hakkıyla yaparak bir günlük tutmak ve karşılığında sürpriz ödülü almak. Ama işler bir anda karışıyor. Çünkü o sıralarda Berlin banliyölerinde tuhaf şeyler yaşanmakta; dünyanın en ucuzcu fidyecisi olarak ün salan bir çocuk rehinecisinin eylemleri, şehri kasıp kavurmaktadır. Tam da böyle bir zamanda Rico ile üstün yetenekli bir çocuk olan Oskar’ın yolları kesişiyor. Oskar da Rico gibi yalnız bir çocuk. Üstelik aşırı kaygılı olduğu için sürekli bir kaskla dolaşıyor…