Alman yazar ve oyuncu Sabine Bohlmann’ın kalemiyle canlanan Çalısüpürgesi karakteri; nehirler boyunca yüzen eviyle birlikte, bir aşağı bir yukarı yol alarak kaybettiği ailesini arıyor. Anlayışlı tavuğu Çilli ile dünyada gülümsemeyi becerebilen tek keçi Vanilya da bu yolculukta ona eşlik ediyor. 

Dizinin dördüncü kitabında, Çalısüpürgesi kaybettiği ailesini nehirler boyunca hiç durmadan ararken, Pikaro’yla karşılaşır. Pikaro, yaşlı bir gezgin ressamdır ve resimleri o kadar canlıdır ki, çizdiği güneş, yağmurlu bir günü ışıl ışıl bir güne dönüştürür. Ağız mızıkasıyla çaldığı melodiler o kadar güzeldir ki, dinleyenler müziği kalplerinde hisseder. Yani, bir sanatçıdır Pikaro ve en büyük isteği, ayrı kaldığı torunu Alma’yla bir araya gelip yılların hasretini gidermektir. Ama çok önemli bir sorun vardır. Pikaro, öyle bir yalan söylemiştir ki Alma’ya, Çalısüpürgesi bile bu durumda ne yapacağını bilemez.

Çalısüpürgesi kitaplarının esprili, duygu dolu ve akıllı kahramanı bu kitapta okuyucularına; dostluk, sevgi, dayanışma ve dürüstlüğe dair sıcak bir hikaye anlatıyor.