“Hey baksana, yaklaş, sana bir şey diyeceğim!”

“Ah, neler söyleyeceğini biliyorum, yine şu insanı ayakta uyutan hikâyelerinden birini anlatacaksın! Seni bilmez miyim ben? Laf kalabalığında üstüne yok! Son sözün sana ait olacağını sanıyorsan, yanılıyorsun! Daha neler… Şimdi de surat asıyor! Gel, biraz benim şipşak hikâyelerimden dinle de eğlenmek, gülmek, şaşırmak neymiş bir gör. Hadi ama… al beni kollarına. Beni derken bu şahane kitapları kastediyorum, aman yanlış anlaşılma olmasın!”

Benim hikâyelere karnım tok deme sakın! Emin ol, böylesini okumadın. Kimisi uzun, kimisi kısa; bazısı hayatla, bazısı aşkla, ama en çok da çocuklarla ilgili. Hikâyelerde kendini bulman an meselesi…

Anlatım dili, sözcük seçimleri, olay örgülerinin gündelik hayatla ilişkisi, kahramanları ve mizahi ögeleri bakımından zihin açıcı, eğlenceli ve sıra dışı bir okuma deneyimi sunan Şipşak Hikâyeler, her yaştan okurun yaratıcılığını ve hayal gücünü harekete geçirecek bir etkiye sahip.

Unutmadan, şipşak hikâyeleri okurken ve dinlerken hayal kurmak serbest. Kim bilir, belki sen de bir şipşak hikâye yazarsın, belli mi olur?