Romanımızın kahramanı Tomurcuk bu oyunun ustalarından biriydi. Her sabah oyununu kuruyor, büyük bir keyifle kurduğu oyunu izliyor ve elbette çok eğleniyordu. Tıpkı bebekleriyle oynar gibi… Üstelik bu bebekler canlıydı. Kendiliklerinden konuşup oynadıkları için, Tomurcuk’a onları sadece izlemek kalıyordu. Ama bazen her şey denetiminden çıkıyordu. Küçük kız böyle zamanlarda kendini oyunun içinde buluveriyordu. Çizgi film izlerken kahramanlardan biri olmak gibi bir şeydi bu. Ya da akvaryuma bakarken balık olmak gibi… Gelin isterseniz bu oyunu hep birlikte izleyelim. Tomurcuk oyunu nasıl başlattı? Oyun nasıl gelişti? Hiç umulmadık bir biçimde nasıl sonuçlandı? Birlikte görelim.