Bilgin Adalı'nın Hasankeyf'in yok oluşuna dikkat çekmek için yazdığı "Zamana Açılan Kapı", yaz tatilini geçirmek için arkeolog dayısı Adnan'ın yanına giden Kerim'in, kendisini Hasankeyf'in on bin yıl önceki haline yolculuk yaparken bulmasının hikayesi.
'Kerim o gece uzun bir mektup yazdı dayısına. Zaman geçitinin anahtarı olan obdisyen taşını da alarak karşıya geçip orada kalacağını, Nini'yle birlikte o güzel insanlarla yaşamak istediğini anlattı ama daha önce yapacağı küçük bir gösteri vardı. Sonra günü geldiğinde, yeniden buluşacaktı dayısıyla ve ailesiyle. Bu mektubu dayısının yorganının altına gizledi. Ertesi sabah erkenden kalkan Kerim, kasabanın küçük çarşısını dolaşıp cebinde kalan parayla, çeşitli bıçaklar, çakmaklar, buğdayı öğütüp un yapmak için iki kahve değirmeni, birkaç kilo tuz, balta, giysilik kumaş gibi bir sürü eşya aldı. Son parasını, birkaç kilo şekerlemeye ayırdı.'