Küçük Denizkızı – Çocuk Masalları

Küçük Denizkızı masalı en güzel çocuk masalları arasında yer alır. Çocuğunuza anlatacak bir masal arıyorsanız bu güzel çocuk masalı tam da size göre. 

Küçük Denizkızı Masalı

Bir zamanlar altı kızı olan bir kral varmış. Ama bu kral insanların kralı değilmiş. Ülkesi, dalgaların altında balıkların değerli taşlar gibi parıldadığı bir ülkeymiş. Genç prenseslerin anneleri çoktan ölmüş ve onları büyükanneleri büyütmüş. En küçük prensesin saçları altın bukleler halinde omuzlarına dökülüyormuş. Kızlar büyükannelerinin anlattığı yeryüzüyle ilgili masalları çok seviyorlarmış. Bu masallarda bacak adlı iki şeyin üzerinde yürüyen garip insanlar varmış. Küçük denizkızı da bu anlatılanları görmek istiyormuş. “On beş yaşını beklemen gerekir,” demiş büyükanneleri. “O zaman gidip görebilirsin.”

En büyük denizkızı yaşı geldiğinde yüzeye çıkmış ve gördüğü ilginç şeyleri kardeşlerine anlatmış. Yıllar geçmiş ve sonunda küçük denizkızının da yüzeye, insanların dünyasına çıkabileceği gün gelmiş. Şimdiye kadar hep merak ettiği dünyayı artık kendi gözleriyle görebilecekmiş. Yüzeye doğru yüzerken güneş batıyormuş. Yakınlarda bir gemi demir atmış. Küçük denizkızı yüzeye çıktığında güvertede büyükannesinin anlattığı gibi iki uzun bacağı ile yürüyen ve kendisi gibi uzun saçları olan bir kız görmüş. Denizkızı güvertede gördüğü bu insana selam vermeye hazırlanıyormuş ki birden fırtına çıkmış. Gemi çıkan fırtınayla sallanmaya başlamış. Çok geçmeden yelkenleri parçalanmış, direği kırılmış ve gemi sulara gömülmüş. Küçük denizkızı sularda çırpınan insanı son anda görüp kurtarmış. Onu kucaklayıp kıyıya götürmüş ve sahile bırakmış. Sabah olduğunda denizkızı da başucunda onu bekliyormuş. Az sonra birkaç kız koşarak gelmiş ve sahilde uyuyan arkadaşlarını görünce çok sevinmişler. Denizkızı tarafından kurtarlına kız gözlerini açmış ve kalkıp yürümüş. Ancak onu kimin kurtardığını hatırlamıyormuş. Arkadaşlarını görünce sevinip onlarla birlikte yürüyüp gitmiş.

O günden sonra küçük denizkızı, kurtardığı kızı görebilmek umuduyla birçok kez yüzeye çıkmış. Artık dayanamıyormuş. Su kralına gidip akıl almaya karar vermiş. Su kralı onu görünce bir kahkaha atmış: “Niçin geldiğini biliyorum denizkızı,” demiş. “İnsana dönüşüp karaya çıkmak istiyorsun. Böylece güvertede gördüğün kızla arkadaş olabileceğini düşünüyorsun. Ama bunun bir bedeli var, biliyor musun?” “Bilmiyordum,” demiş küçük denizkızı, “Ama insan olabilmek için neyse öderim.” “Sesini istiyorum,” demiş cadı, “Şu şarkılar söyleyen güzel sesini. Bana sesini verirsen ben de seni iki ayaklı bir kıza çeviririm. Ama unutma, kurtardığın insan kız da seni tüm kalbiyle sevebilmeli ve seninle yakın arkadaş olabilmeli. Yoksa bir deniz köpüğüne dönüşüp sonsuza dek yok olursun.” ” Çabuk” demiş küçük denizkızı. “Ben kararımı çoktan verdim zaten.” Bunun üzerine su cadısı küçük denizkızına içmesi için büyülü bir ilaç vermiş.Sonra ne mi olmuş?

Küçük deniz kızı prensin karşısına dikildiği an insan kız bu hiç konuşmayan kızla konuşmayı çok istemiş ve onunla arkadaş olurlarsa çok eğleneceklerini düşünmüş. Küçük denizkızı da insan kızı her geçen gün daha çok sevmiş. Ancak Su Kralı, denizkızının sesini aldığı için denizkızı ile insan kız anlaşmakta zorlanıyormuş. Yine de birlikte çok iyi vakit geçiriyorlarmış. Birbirlerini anlayabilmeleri için farklı bir yol bulmak için düşünmeye başlamışlar. Denizkızı insan kızın söylediklerini anlıyormuş ama sesi çıkmadığı için ona cevap veremiyormuş. İnsan kızın arkadaşlarından biri de konuşma engelliymiş ve işaret dilini biliyormuş.

Hem denizkızına hem de insan kıza işaret dilini öğretmeye başlamış ve üçü birlikte hiç konuşmadan işaret dili ile anlaşmaya başlamışlar. Denizkızı arkadaşları ile geliştirdiği bu yeni dil sayesinde Su Kralı’nın sesini çaldığını ve bu yüzden konuşamadığını anlatmış arkadaşlarına. Arkadaşları Denizkızı’na suya dalıp Su Kralı’yla konuşabileceklerini söylemiş. Ancak Denizkızı arkadaşlarıyla anlaşabilmek için bir sese ihtiyaç duymadığını onlara söylemiş ve bu fikirden vazgeçmişler. Diğer arkadaşlarına da işaret dilini öğretmişler ve arkadaşlığın ne kadar üstün olduğunu herkese göstermişler.

Aslan Olmak İsteyen Eşek masalını da sayfamızdan okuyabilirsiniz.