Kutup Ayısının Güneş Gözlüğü Masalı

Kutup Ayısının Güneş Gözlüğü masalı  en güzel çocuk masalları arasında yer alır. Çocuğunuza anlatacak bir kısa masal arıyorsanız bu güzel çocuk masalı tam da size göre.

Kutup Ayısının Güneş Gözlüğü Masalı

Mutlu Yaşam Hayvanat bahçesi bütün hayvanların birlikte yaşadığı büyük bir yerdi. Buradaki hayvanlar birbirleri ile çok iyi anlaşırlar, birbirlerine yardımcı olurlardı. Burada hayvanlara bakıcılar bakar, her gün onların yemeklerini verir, yaşadıkları yerleri temizlerlerdi. Onları koyuna birde bekçi vardı. Hayvanat bahçesindeki herkes çok mutluydu.

O gün öğlen saatlerinde tüm hayvanlar ortadaki büyük bahçede toplanmış sohbet ediyorlardı. O sırada bekçi geldi ve kutup ayısının başını okşayarak;

– Seninle güzel günler geçirdik ama artık gitme zamanın geldi, dedi.

Kutup ayısı ve arkadaşları duyduklarına çok şaşırmışlardı. Kutup ayısı yaşadığı yere yani kutuplara geri dönüyordu. Akşam olana kadar herkes kutup ayısının gidişini düşündü.Akşam olunca yine bahçede toplandılar ve sohbet etmeye başladılar. Tavşan;

– Duyduğuma göre kutuplar çok soğuk olurmuş, dedi.

Zebra:

– Evet. Evet kuzey kutbu çok soğuk olurmuş. Hemde her yer karmış, diye ekledi.

Kutup Ayısı:

– Evet. Öyleymiş. Gideceğim için çok heyecanlıyım. Orada neler olacağını çok merak ediyorum. Çünkü doğduğum günden beri hayvanat bahçesinde yaşıyorum. Orada bana benzeyen bir çok kutup ayısı göreceğim, diye cevap verdi.

Ertesi gün gitme vakti gelmişti. Bütün hayvanlar kutup ayısının yollamaya gelmişlerdi. Hayvanat bahçesinin sevimli maymunu boynundaki atkıyı çıkartarak Kutup Ayısına uzattı ve:

– Bu benden sana bir armağan, hep beni hatırla, dedi.

Kutup Ayısı teşekkür ederek maymunun verdiği atkıyı boynuna doladı.

Kartal, kutup ayısının yanına yaklaşarak ona bir güneş gözlüğü uzattı ve:

– Kuzey kutbu her taraf kar olduğu uçun bembeyaz olur, bu beyazlık kar körlüğü yapabilirmiş. Bu gözlüğü tak ki gözlerin fazla ışık ve parlaklıktan rahatsız olmasın, dedi.

Sonra ne olmuş?

Kutup Ayısı da güneş gözlüğünü aldı ve Kartal’a teşekkür etti. Kutup ayısı arkadaşları ile vedalaştı. Ardından hayvanat bahçesinin görevlileri ile birlikte uçağa bindiler. Kuzey Kutbu çok uzaktı. Bu yüzden uçakla gideceklerdi. Uzun bir yolculuktan sonra kutup ayısı kuzey kutbuna ulaşmıştı. Hayvanat Bahçesi görevlileri kutup ayısını oraya bıraktıktan sonra geri döndüler.

Kutup ayısı merakla çevresine bakıyordu. Orada tıpkı kendisi gibi bembeyaz kutup ayısı vardı. Yeni arkadaşları ile tanışıp biraz sohbet etti. Yeni arkadaşları orada nasıl vakit geçirdiklerini anlatıyorlardı.

Kutup ayısı da merakla onları dinliyordu. Ama arkadaşları kutup ayısının takmış olduğu güneş gözlüğüne bir anlam verememişlerdi. Kendi aralarında;

– Acaba neden güneş gözlüğü takıyor, diye konuştular.

Kutup ayısı arkadaşları ile sohbet ettikten sonra biraz kendi kendine dolaşmaya karar vermişti. Her yerde kar ve buz vardır. Hayvanat bahçesindeki arkadaşları buzun çok kaygan olduğunu, yürürken çok dikkatli olması gerektiğini söylemişler. Ama kutup ayısı düşmeden rahatlıkla yürüyordu. Çünkü onun geniş ve düz pençeleri vardı. Ayrıca ayaklarının altında sadece kutup ayılarında olan çok kalın bir yağ tabakası vardı. Bu yüzden ayakları da hiç üşümüyordu.

Peki sonra?

Kutup ayısının karnı çok açıkmıştı. Hayvanat bahçesinde yemeklerini hep bakıcıları veriyordu. Fakat burada karnını doyurabilmesi için avlanması gerekiyordu. Kutup ayısı da avlanmaya karar verdi. Ama nereye gideceğini ve ne avlayacağını bilmiyordu. Kutup ayılarının en çok sevdiği yemek balıktı. Kendi kendine ‘Peki ben balık bulmak için nereye gideceğim.’ diye düşündü. Yavaş yavaş yürümeye başladı. Etrafa bakındı ama hiç balık göremiyordu.

O sırada kutup ayısının yanına başka bir kutup ayısı geldi ve:

– Merhaba! Açıkmış olmalısın. Nasıl avlanacağını biliyor musun? diye sordu.

Kutup Ayısı:

– Hayır. Daha önceden hiç avlanmamıştım, diye yanıt verdi.

Diğer Kutup Ayısı:

– Bak şimdi. Bu buzların altında deniz var. Deniz de de bir çok balık var. Biz kutup ayıları balıkların kokusunu buzların üzerinden bile alabiliriz, diye anlattı. Kutup ayısı hemen buzları koklamaya başladı. Gerçekten de balık kokusu alıyordu. Hemen pençesiyle buzu kırıp balık yakaladı ve karnını güzelce doyurdu. Kutup ayısı karnını doyurduktan sonra yeni arkadaşları ile vakit geçirmeye karar verdi. Onların topladığı büyük bir buz parçasının üzerine çıktı. Diğer kutup ayıları yeni gelen arkadaşlarının halen neden güneş gözlüğü taktığına bir anlam verememişlerdi. İçlerinden bir tanesi dayanamadı ve:

– Bir şey soracağım sen neden güneş gözlüğü takıyorsun? diye sordu.

Kutup Ayısı:

– Hayvanat bahçesindeyken bir arkadaşım kuzey kutbunda her şey bembeyaz olduğu için kar körü olabileceğimi söylemişti. Bende gözlerimi korumak için güneş gözlüğü takıyorum, diye cevap verdi.

Ya sonra?

Kutup ayısının neden güneş gözlüğü taktığını duyan diğer kutup ayıları kendi aralarında gülüşmeye başladılar. İçlerinden bir tanesi:

– Evet doğru söylemişer sana. Buradaki beyazlık ve parlaklık gözleri rahatsız ediyor, dedi.

Bir başka kutup ayısı:

– Ama biz kutup ayılarının gözlerinde kar körlüğünden koruyacak bir zara benzeyen başka bir göz kapağı daha vardır. Yani senin gözlerinde doğuştan zaten bir güneş gözlüğü var. Onu takmana gerek yok, diye ekledi.

Kutup ayısı bunu duyduğuna çok sevinmişti. Hemen gözündeki güneş gözlüğünü çıkardı ve etrafa baktı. Gerçekten de gözleri parlaklıktan hiç rahatsız olmamıştı. Çünkü onun doğuştan güneş gözlüğü vardı. O günden sonra kutup ayısı kuzey kutbun da diğer kutup ayıları ile birlikte hep mutlu yaşadı.

Dinozor Dede masalını da sayfamızdan okuyabilirsiniz.