Lohusalık Depresyonu ve Belirtileri – Tedavi Yöntemleri

Lohusalık depresyonu özellikle ilk kez doğum yapan genç kadınlarda daha sık görülür. Doğumdan sonra psikolojik, hormonal, sosyal ya da duygusal değişiklikler nedeniyle kadınların yaşadığı genel olumsuz ruh hali değişikliği lohusalık depresyonu olarak adlandırılır. Doğumdan sonra bebeğe ve kendine yabancılaşma etkisine de neden olabilen bu durumun tedavisi için ilaç ya da psikolog desteğine ihtiyaç vardır.

Lohusalık depresyonu doğumdan hemen sonra ortaya çıkabileceği gibi, doğumdan belli bir süre sonra da kendini gösterebilir. Hamilelik sürecinde depresyon yaşanması, olumsuz sosyo-ekonomik durum ya da doğum sürecinde kendini yalnız hissetme gibi etkenler lohusalıkta depresyona neden olabilir.

Lohusalık Depresyonu Belirtileri

Gebelik döneminde yaşanan depresyon kendini farklı şekillerde gösterebilir. Depresyon belirtileri kadının yaşına, sosyo-ekonomik durumuna, bebeğin sağlık ve fiziksel yönden gelişimine göre değişiklik gösterebilir. Lohusalık depresyonunun sık görülen belirtileri şöyledir:

  1. Umutsuzluk hissi,
  2. Olumsuz ruh hali,
  3. Sürekli yorgunluk,
  4. Uyku yoksunluğu çekme,
  5. Kendini değersiz hissetme,
  6. İntihar düşüncesi,
  7. Fiziksel görünümünden mutsuz olma,
  8. Bebeğe karşı hissizleşme

Lohusalık sendromu sosyal destek sonrasında kendiliğinden geçebilir. Bununla birlikte belirtilerin yoğun şekilde yaşandığı durumlarda psikolojik destek almak şarttır.

Lohusalık Depresyonu Neden Olur?

Lohusalık depresyonu gebelik sürecinde, doğum sırasında ve doğumdan sonra yaşananlara bağlı olmakla birlikte, annenin psikolojik anlamda güçsüz olmasına da bağlıdır. Hamilelik sürecinde bebeğin babasının kaybedilmesi, ekonomik açıdan zor durumda kalma ya da bebekte anomali oluşması gibi durumlar, lohusalık depresyonu riskini artırır. Bununla birlikte kadınların bebekten sonra yaşamlarının olumsuz şekilde gelişebileceğini düşünmesi de lohusalık depresyonu nedenleri arasında yer alır. Lohusalık depresyonuna neden olan diğer faktörler şöyledir:

  1. Hamilelik sürecinde depresyona girme,
  2. Çok genç yaşta hamile kalma,
  3. Gebelik süreci ve sonrasında kendini yalnız hissetme,
  4. Bebeğin babasıyla çatışma yaşama ya da ayrılık,
  5. Cinsel şiddet ya da saldırıya uğrama,
  6. Doğumun istenmeyen gebelikten sonra meydana gelmesi
  7. Kısıtlı ekonomik durum,
  8. Sosyal yaşamın gebelikten ve doğumdan etkilenmesi,
  9. Fiziksel ve ruhsal olarak güçsüz hissetme,
  10. Bebeğin gelişimi hakkında endişe yaşama

Lohusalık depresyonu, gebelik öncesinde de depresyon yaşayan ya da kaygı bozukluğuna sahip olan kadınlarda daha sık görülür. Bununla birlikte ekonomik özgürlüğe sahip olan, kariyer yapmayı hedefleyen ve sosyal çevresi tarafından sevilen kadınlarda da lohusalık depresyonu görülebilir. Depresyondan kurtulmak için etkili şekilde tedavi olmak gerekebilir. Bu nedenle doğumdan sonra yaşanan depresyonu ciddiye almak gereklidir. Bazı kadınlarda, bebeği beslemeyi reddetmek gibi bebek gelişimini doğrudan etkileyen belirtiler de görülebilir. Kadınların bu süreçte psikolojik, sosyal ve ekonomik anlamda destek alması, depresyonun ortadan kaldırılması açısından büyük öneme sahiptir.

Lohusalık Depresyonu Tedavisi

Lohusalık depresyonu ile başa çıkmak için psikolojik tedavi almak önem taşır. Ancak ilaç tedavisi ya da psikoterapi yollarına başvurmadan da bazı önlemler alınabilir. Depresyondan kurtulmak için dikkat edilmesi gerekenler şöyledir:

  1. Düzenli olarak egzersiz ve yürüyüş yaparak kendi bedeni sevmek, depresyon belirtilerinin azalmasını sağlar.
  2. Sürekli bebekle vakit geçirmek yerine, zaman zaman tek başına dışarı çıkmak ya da sosyalleşmek önem taşır.
  3. Alkol, kafein ya da tütün ürünleri kullanımına başlamak yerine, doğumdan sonra da sağlıklı beslenmek ve uyku düzenine dikkat etmek gereklidir.
  4. Bebeğin ortalama 2-3 saatte bir emzirilmesi gerektiğinden, annenin uyku problemleri yaşama riski yüksektir. Dolayısıyla bu sorumluluk başta bebeğin babası olmak üzere diğer yakınlarla paylaşılmalıdır. Anne sütünün sağılması, bebeğin gece beslenmesinin yakınlar tarafından yapılabilmesini sağlar.
  5. Sosyal çevreyle yakın ilişkiler kurmak, depresyondan uzaklaşmayı sağlar. Bebekle ya da bebek olmadan sosyalleşmek, olumsuz ruh halinin azalmasına yardımcı olur.

Lohusalık depresyonunun tüm önlemlere karşı devam devam etmesi durumunda, grup terapilerine ya da psikoterapik desteğe ihtiyaç duyulur. İlaç tedavisi ya da psikolojik destek, depresyondan daha hızlı şekilde kurtulmayı sağlar. Ayrıca tedavi boyunca annenin sosyal destek görmesi de büyük önem taşır. Doğumdan sonra yaşanan depresyonunun önemsenmemesi, sosyal çevreden destek görememe ya da bebeğin gelişim sürecini sadece annenin üstlenmek zorunda kalması gibi durumlar, depresyonun daha uzun sürmesine ve tedavinin zorlaşmasına neden olabilir.