Çevremizde çıplak gözle göremeyeceğimiz kadar küçük canlılar yaşar. Bu canlıları ancak mikroskop denilen araçlar yardımıyla büyüterek görmemiz mümkün olur. Mikroskobik canlıların yaşam alanları oldukça geniştir.
Bu canlılar toprakta, havada, suda, yiyeceklerde, insan ve hayvan vücudunda yaşarlar. Mikroskobik canlıların yaşayıp, çoğalmaları için; hava (oksijen), su (nemli ortam), besin ve uygun sıcaklık gerekir.
Mikroskobik canlıların en basit yapılı olanlarına bakteri adı verilir. Dünyada bakterilerin bulunmadığı yer yoktur. En çok da atıkların bol bulunduğu yerlerde ve sularda yaşarlar. Ayrıca buzullar gibi çok soğuk ve kaplıcalar gibi çok sıcak ortamlarda yaşarlar. Hava ve su damlacıkları ile çok uzun mesafelere taşınabilirler.
Bakteriler; yararlı bakteriler ve zararlı bakteriler olarak ikiye ayrılır. Yararlı bakterilere örnek olarak; sütten yoğurt oluşumunu sağlayan bakteriler verilebilir. Zararlı bakteriler ise, hastalıklara yol açarak sağlığımızı olumsuz yönde etkiler. Zararlı bakterilere örnek olarak; zatürre, kolera gibi hastalıklara sebebiyet veren bakteriler gösterilebilir.
Bakterilere göre daha gelişmiş yapıda olan ve çıplak gözle görünmeyen mikroskobik canlılar da vardır. Bu canlılar öglena, amip, terliksi hayvan ve sıtma mikrobudur. Bu bakterilerin bir bölümü insan ve hayvanların vücutlarında, bir bölümü de denizlerde ve tatlı sularda yaşar.
Mikroskobik canlılar bitki ve hayvan atıklarını çürütür. Bu sayede, kendi besin ihtiyacını karşılarken, atıkların doğaya dönüşümünü de sağlar. Bu çürüme olayı sonucunda maddeleri toprağa yararlı hale getirir ve toprağı zenginleştirir. Bitki kalıntılarını, yapraklarını, ölmüş hayvanları da çürüterek toprağın verimini artırır. Mikroskobik canlılar hayatın devamlılığı için son derece önemlidir.
Mikrosobik canlıların hepsi zararlı değildir. Bu canlılıarın yararlı olanları da vardır. Zararlı olan mikroskobik canlılara mikrop adı verilir.
Mikroskobik Canlıların Etkileri
- Bazı mikroskobik canlılar çeşitli yollarla vücudumuza girerek, hastalanmamıza sebep olur. Bu hastalıklar genellikle bulaşıcıdır. Tifo, dizanteri, verem, zatürre, kolera, tetanos gibi hastalıkları mikroskobik canlılar yapar. Bize içme suyu, hava, su ve yediğimiz besinler yolu ile bulaşabilirler.
- Dişlerimizin çürümesine de mikroskobik canlılar sebep olur.
- Mikroskobik canlılar yiyecek ve içeceklerin bozulmasına sebep olur. Buzdolabına koymadığımız ve açıkta bıraktığımız besinlerde bozulma oluşur.
1860’lı yıllara kadar, mikroskobik canlıların bozulan yiyecek ve içeceklerde kendiliğinden ürediği düşünülüyordu. Fransız bilim insanı Pasteur ise, mikroskobik canlıların yiyecek ve içieceklede kendiliğinden ürediğine inanmıyor, havadan karıştığını düşünüyordu. Bu düşüncesini kanıtlamak için bir deney hazırladı. Yiyecek türü olarak et suyu kullanarak gerçekleştirdiği deneyin sonucunda, düşüncesini kanıtlayabildi.