Ankara Devlet Opera ve Balesi, minik sanatseverler için 2 perdelik çocuk operası olan ‘Nasreddin Hoca’yı sahneye koyuyor.
Ankara Devlet Opera ve Balesi çocukların gelişimine katkı sağlamak, kendilerini daha rahat ifade edebilmeleri ve yaratıcılıklarını kullanabilmeleri için yepyeni bir eserle çocukların karşısına çıkıyor.
Herkes tarafından mizahi cevaplarıyla ve insanlara ders veren nitelikteki öğütleriyle bilinen Nasreddin Hoca, Zeynep Çelen Tamer tarafından sahneye konuluyor. Müziği Mustafa Erdoğan’a ait olan eserde, orkestra şefi yine Mustafa Erdoğan, dekor Sinan Ayber, kostüm Tülay Usta ve koreograf Özge Ay imzası taşıyor. Prömiyer, 26 Ocak 2014 tarihinde, Leyla Gencer Sahnesi‘nde yapılacak.
Nasreddin Hoca çocuk operasının konusu şöyle:
1. Perde
Perde açıldığında rüya görmekte olan Nasreddin Hoca, eşi Zühre hanım tarafından evin bahçesine hırsız girdiği şüphesiyle uyandırılır. Gecenin yarısı uyku mahmuru bahçedeki kaftanı hırsız sanan Nasreddin hoca ok atarak kaftanı ortasından deler. Tekrar yatmadan önce biraz su içmek isteyen hoca kuyudan su almak istediğinde ayın yansımasını görüp ayın kuyuya düşmüş olduğunu düşünerek çıkartmaya çalışır ve sonunda ayı gökyüzünde gördüğünde onu kurtardığını düşünür. Sabah olduğunda meraklı komşusu kazanını almaya gelir , kazanını aldığında içinde başka bir kazan daha gören komşuyu hoca kazanının doğum yaptığına inandırır. Hocadan eşeğini de isteyen komşuya eşeğin olmadığını söyleyen hoca, Bozoğlan anırıp İmad ile birlikte bahçeye gelince zor durumda kalır. Hocanın doğru söylememesine ve daha sonra eşeğini vermek istememesine kızan komşu gider. Bozoğlana turşu yüklemekteyken hocanın daha önce borç aldığı alacaklısı gelir ve hocadan parasını geri ister. Bir şeklide alacaklıyı ikna eden hoca buna rağmen üzülmüştür. Hocanın üzüldüğünü gören eşi Zühre ona güzel duygularını yansıtan bir arya söyler. Bunun ardından İmad ve Nasreddin hoca Bozoğlan ile birlikte satış yapmak için yola koyulurlar. Yolda bağcının bahçesinde dinlenmek için durduklarında İmad’ın bağcıdan izinsiz elmalarını yemesi bağcıyı kızdırır. Aralarında geçen bir diyaloğun ardından bağcı gönlünden kopan bir elmayı İmad’a verir. İmad ve hoca tekrar pazara doğru yola çıkarlar.
2. Perde
Pazar yerinde satıcılar, halktan kişiler, çocuklar bulunmaktadır. Hoca Bozoğlanın üzerinde sahneye girer, turşu satışına başlar. Bu arada hoca ile biraz eğlenmek isteyen iki kafadar hocaya soru sorarlar, fakat olay düşündükleri gibi gelişmez. Hocayı küçük düşürmek isteyen kafadarlar kendileri oyuna gelirler. Bu sırada derdi olan, sorusu olan herkes sırayla hocanın yanına gelir ona akıl danışırlar. Onlara mizahi şekilde cevap veren hoca bu arada kavga eden iki kişiyi de ayırarak onların olayını da çözer. Biraz önce oyuna getirdiği iki kafadar öç almak için bir plan yapar, hocanın eşeğini çalması için bir hırsızla anlaşırlar. Bozoğlanın çalındığını gören hoca çok üzülür. Bu sırada Pazar yerinde uzaktan gelen bir bilge adamın geldiği söylentisi yayılır. Bu adam Nasreddin hocanın ününü duymuş ona sorular sormaya gelmiştir. Bilge adamın sorularına kendine has cevap veren hoca bilge adam tarafından tebrik edilir. Bu olayın sonunda Nasreddin Hoca halkın sevgi dolu tezahüratıyla karşılanır.