Belirli Gün ve Haftalar

Öğretmenlerimize Özel Şiirler

Ondan öğrendim.

Ne öğrendimse,

Başöğretmenim,

Atatürk benim,

Başöğretmen

Can YÜCEL

 

Ben Türküm bu bozkırda çalışmaya geldim.

Gitsin bütün okumuş filler gülistana

Duvarcı diyor varım diyorum ben de

İlerde yarım kalmış bir okulun duvarı

Beş yılları yıldızları dokuz ayları

Sevginin de kendi planları var

Korkuluklar ektiği kargaları biçsin

Mavi kalemle yordum bu düşü

Su resimleriyle öğrencilerin

Göğerttik bozkırın sarı defterini

Şu yoncalar yurttaşlık bilgisi

Geçen gün okudum söğütlerin tarihini

Bir çiğdem var onlar kadar yiğit

Şu bey şu eşek şu yaban şu işçi arı

Biz beş sınıfta kaldırdık bütün sınıfları

 

Öğretmenin Düşü

Mavi bir ışık yandı gözlerimde

Gökyüzü öyle yakın

Çocuklar doğacak çocuklarım

Ve öyle yağmur ki toprak koklarsın

Ellerim bütün hayvanlar âlemi

Hangi ağacı çalsam açıyor

Uzaylar uslu

Yönlerim yörük

Ağlamış, gülmüş.

Milleti için,

Hep o düşünmüş,

Yenilikleri,

Çocuk kalbimle,

İlk onu sevdim,

Atatürk benim,

Başöğretmenimdir.

Tarık ORHAN

 

Ben Bir Öğretmenim

Ben bir öğretmenim

Okulların birinde

Duymayı, düşünmeyi öğretirim.

Derslerimde…

Getirin, getirin? ve sonra öleceğim.

Son şarkımı söyleyeceğim,

Son bir ders vereceğim onlara,

Bütün köy çocuklarını getirin buraya,

Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer

Öğrencilerimi getirin, getirin buraya,

Bütün çiçekleri getirin buraya,

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum

Dünyanın Bütün Çiçeklerini

Öğretmenlerimize Özel Şiirler

M.Gündüz GÖKTÜRK

 

Mutluluk üstüne, ümit üstüne?

Hikâye anlatır, şiir söylerler,

Bağlanırız kalırız kendilerine.

Bizimle konuşur hayal ederler,

Her dinden her dilden gelmiş insanlar.

Dört duvar arası bir dershanede,

Enine boyuna bütün zamanlar,

Çocuklar, kitaplar, yazı tahtası

Dünyalar benim?

Zannedersiniz ki,

Onlarda toplanmıştır

Geçip giden zamanım,

Bir parıltı görsem gözlerinde,

Bilgiden, anlayıştan yana,

Bir hal olur bana…

Bulutsuz masmavi dünyalarına,

Sevginin, sevincin güneşi doğar.

Böyle çocuklarla dolar her yanım,

Çocuklar kardeşim,

Çocuklar arkadaşım,

Canım?

Bir söz yağmurudur, ders dediğin de,

İnsan göklerinden, rahmet yerine,

Kitaplar dolusu yağar da yağar…

Benim çocuklarım bu bahçelerde,

Bu yağmur altında ıslanmadalar.

Bir yağmur sonrası gelin seyredin,

Her taraf tepeden tırnağa bahar…

Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni.

Hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin görün beni,

Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri,

Geniş ovalarda kaybolur kokuları?

Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları,

Kaderleri bana benzeyen,

Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum

Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin.

Korkmadım, korkmuyorum ölümden,

Kandır, hayattır, emektir benim güllerim

Ne güller fışkırır çilelerinde,

Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden

Ben bir bahçe suluyorum gönlümde,

Ben bir köy öğretmeniyim, bahçıvanım,

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum

Seni, beni yalnızlık örtecek, yalnızlık örtecek.

Kimse bilmeyecek seni, beni kimse bilmeyecek

O bakımsız ama kokusu eşsiz çiçek.

Köy okullarında açan, gizli ve sessiz,

Yalnız ve çileli hayatımın çiçeklerini,

Çocukları, öğrencilerimi istiyorum

En güzellerini saymadım çiçeklerin,

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum

Şimdi ustum, örtün beni, yatırın buraya,

Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir.

Yurdumun çiçeklenmesi için, daima yaşadım,

Çile çektim, yalnız kaldım, ama yaşadım.

Yaz kış bir şey söyleyen sonsuz toprakta,

Ama ben dünya üstündeyim, toprakta.

Okulun duvarı çöktü altında kaldım,

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum

Elindeki tepside

Gülümsüyor

Kapımda bir kız çocuğu

Güneş gülümsüyor

Pırıl pırıl bir güneşle uyanıyorum

Ertesi sabah

 

Açlığımı anlatmaya

Gururum engel oluyor

Öğretmenim ya

Birkaç öğündür de açım

Bir kerpiç odaya kapandım

Alın benim gönlümden de o kadar

Ama uzak ama harap ama garipsi

Gökte yıldız kadar köylerimiz var

Yurdumuz uçsuz bucaksız

 

Köy Öğretmenleri

Ceyhun Atuf KANSU

Çiçeklerde açar benim gizli arzularım.

Niçin yaşadığımı ben onlara söyledim,

Beni bilse bilse çiçekler bilir dostlarım,

Tarumar olmasın istiyorum, perişan olmasın,

Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın,

Ölmemek istiyorum, yaşamak istiyorum,

Ben mezarsız yaşamayı diliyorum,

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum

Baharda Polatlı kırlarında açan,

Güz geldi mi Kop dağına göçen,

Yürükler yaylasında, Toroslarda eğleşen,

Muş ovasından, Ağrı eteğinden,

Gücenmesin, bütün yurt bahçelerinden

Çiçek getirin, örtün beni,

Eğin türkülerinin içine gömün beni.

Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum

Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini,

Bacımın suladığı fesleğenleri,

Köy çiçeklerinin hepsini, hepsini,

Avluların pembe entarili hatmisini,

Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın,

Aman Isparta güllerini de unutmayın,

Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum

Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum.

Alın benim gönlümden de o kadar

Ama küçük, ama büyüyen, ama güleç

Her sabah çocuklar size uçar

Uçsuz bucaksız köylerimizde kuşlar gibi

Siz kara göklerin yıldızları

Işıtın yurdumuzu sabaha kadar

Ama düşe kalka, ama yiğit, ama umutlu

Alın benim gönlümden de o kadar…

CAHİT KÜLEBİ

 

Öğretmenim Anadolunun Bir Köyünde

Öğretmenim

Anadolunun bir köyünde

Mevsim kış kar yağıyor

Buza kesmiş doğa

Rüzgar uğulduyor

Bir kutup havasıdır

Yol iz görünmüyor

Köy gülümsüyor

Tereyağı peynir ve ekmek gülümsüyor

En güzel dileklerini

Uğurlarken yoldaş veriyorlar

Buyur ediyorlar

Açıyorlar gönüllerini evlerini

İnanın sevgiyle şavklanıyor kara gözleri

Başrolde oynuyorum

Adını ‘tatlı diyaloglar’ koydum

Gülmece oynuyoruz sokak tiyatrosunda

Konuşuyorum yaşlı-genç çoluk-çocuk

Anadolunun bir köyünde

Öğretmenim

Özgürlüğü ve bağımsızlığı

Doğruyu-eğriyi bilimi aydınlığı

Öğretmeye çalışıyorum

Sıcaklığını duyumsuyorum yüreklerin

Her sevinci her acıyı paylaşanların içinde

Anadolunun bir köyünde

Öğretmenim

Erdemin ve bilginin eşlerine

Selam olsun,

Karanlığın ve cehlin güneşlerine

Selam olsun,

Meçhul Öğretmen

SEVİM KARAMAN ( KIZLARIMA ŞİİRLER)

Ben öğretmenim

Ben geleceğim bebeğim

Bütün birler benim

Ben bir değilim

Öğrettim.

Ya da yaşıyor sanmanın

Ne olduğunu yaşamanın

Ve yaşamayı

İnsanlığı öğrettim. İnsan olmayı

Kar yağdığında

Çim kokulu baharları özlerken

Sabretmeyi öğrettim

Öfkeyi ve isyanı öğrettim

Ağlamayı

Sevgiyi anlatmayı sıcak dokunuşlarda

Ve sevmeyi

Düşünmeyi

Mavisinde gözlerinin ATAMIN

Görmeyi öğrettim.

Gözleriyim ben

Hepsi benim.

Küçük bir el hareketi

Bir mimik

Bir tek söz

Bu küçük yüreklerde geleceğim

Benim

Kim demiş birgün öleceğim

Çocuklarıma

Biricik öğretmenim.

Geçiyor böyle günüm,

Üzmemek istiyorum,

Severek sayıyorum,

Bu yurdun kızı oğlu,

Tuttuk en aydın yolu

Kalbim sevgiyle dolu,

Hayatım öğretmenim.

Her zaman seversiniz,

Bilgiler verirsiniz.

Çalış, öğren dersiniz

Sevgili öğretmenim.

Burada yaşıyorlar

Mevlana Yunus ve Hacı Bektaşlar

Bırakın Hitit’i Kibele’yi

En insancıl sevgiyi

En güzel bilgiyi

Burada öğreniyorum binlerce yıllık gerçeği

Anadolunun bir köyündeyim

Öğretmenim

Bir varlıkta can bulan on bin doku

Birbirine karışmış onbin koku

Sevgi Anadolu

Özümüz sevgi

Burada insan ve toprağın özü bir

Yarasalar kartallar akbabalar sarsa da

Ne kadar karartılsa da

Ben onlardan öğrendim bu bilgiyi

Öğretmenim

Bir bozkır köyünde Anadolunun

Bu köyü seviyorum

Ülkemi seviyorum

Artık biliyorum

Hiçbir sömürgeci

Hiçbir işbirlikçi

Hiçbir sapkınlık

Hiçbir ayrımcı ideoloji

Tutsak alamaz Türkiyemi

Altan ARISOY

 

Sevgili Öğretmenim

Sabahleyin en erken,

Yataktan kalkan benim.

Okuluma koşarken,

Günaydın öğretmenim.

Karşılıksız alkışlayan.

Onlar ki.

Kişiliğe hürlük bağışlayan.

Onlar ki

Azmin ve iradenin timsali onlar.

Gönüllerde mükâfaat alanlar,

Karanlığın gözbebeğine yürürler

Alınlarında bilgiden meşaleler,

Ama ben, ben artık gidemeyeceğim.

Ta içimden birisi gidecek uça ese…

Duyacağım evlerden, kırlardan, denizlerden;

Zil çalacak, ziller çalacak benim için,

Zil çalacak… Sizler derslere gireceksiniz bir bir

Ziller Çalacak

İhsan KURT

 

Karşılıksız alkışlayan.

Onlar ki

Kişiliğe hürlük bağışlayan

Onlar ki

Selam olsun,

Karanlığın ve cehlin güneşlerine

Selam olsun,

Erdemin ve bilginin eşlerine.

Çıktılar yola, yolları belli

Hedef güllük gülistanlık değil;

Yollar, sarp kayalıklar,

Yollar dikenli

Gönüllerinde bilginin çağlayan seli,

Izdıraplarla sarhoş olur

Odur karşılıksız seven,

Adı, değil mi ki

Meçhul Öğretmen.

Ama ben, ben artık gelemeyeceğim.

Ta içimden birisi koşacak ardınızdan….

Duyacağım iskelelerden, istasyonlardan bütün;

Zil çalacak, ziller çalacak benim için,

Zil çalacak… Siz geminize, treninize gireceksiniz bir bir

Sonra bir gün bir zil çalacak yine

Hiç kimseler kimsecikler duymayacak,

Ne sınıflar, ne iskeleler, ne istasyonlar, ne siz…

Ta içimden birisi kalacak oralarda

Ben gideceğim.

Zeki Ömer DEFNE

24 Kasım Öğretmenler Günü

24 Kasım Öğretmeler Günü’nün Kısa Tarihçesi

Atatürk’ün Öğretmene Verdiği Önem

Başöğretmen

Atatürk’ün Öğretmenler ile İlgili Sözleri

Başöğretmen Atatürk’ten Anılar

Mustafa Kemal Öğretmenlere Sesleniyor

Öğretmenlerimizin Kaleminden

Öğretmen Andı

Öğretmen Marşı

Öğretmenlerimiz İçin Söylenmiş Güzel Sözler

Öğretmenler ile İlgili Özlü Sözler

Fatih Sultan Mehmet ve Öğretmene Saygı

2 Yorum

2 Yorum

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir