Konuşmacı: Fadime Uslu
Düzenleyen: Günışığı Kitaplığı
Tarih: 22.11.2012
Fadime Uslu, çocukların kendisi ve kitapları ile ilgili merak ettiklerini cevaplayarak, katılımın yoğun olduğu gözlemlenen, interaktif bir söyleşi gerçekleştirdi :
-“Çat Kapı Dayım”ın konusu nedir?
Yazılarının daha iyi olmasını isteyen bir kız çocuğu, bu konuda dayısından tavsiye alıyor ve dayısı ona yol gösteriyor.
-Yazarken neler hissettiniz?
12-13 yaşlarında yazmaya başladım. Yetişkinler için öyküler yazarak başlamıştım. Sonrasında, birileri benim için, çocuklar için yazmıştı diye düşündüm ve çocuklar için aynı şeyi yapmak istedim. “Çat Kapı Dayım”da çocukluk hayallerimi gerçekleştirdim. İçinde benim gibi yazmak isteyen çocuklara tavsiyeler olmasını ve bu tavsiyeleri gezdiği ülkelerden getirdiği birikimler ile birlikte, dayısının vermesini istedim.
-Sizce yazar olmanın şartı nedir?
Kitap okumak.
-Neden kitap yazmaya ihtiyaç duydunuz?
Kitap okurken, zamanla okuduklarınız birikmeye başlar, bu zamanla o kadar çok birikir ki, taşmaya başlar. Zamanla çevrenizle ilgili gözlem ve algınız büyür ve yazmaya ihtiyaç duyarsınız.
-Yazar olmak hayaliniz miydi?
Evet, küçükken bir ara hayalim öğretmenlikti, ama kitapların dünyası beni kendine çekti.
-Kitabınızın adı aklınıza nereden geldi?
Dayı, uzak denizlerde yaşayan bir denizci ve aniden geliyor. Günışığı Kitaplığı ile bir ekip olarak düşüp, bu ismi verdik.
-Kitaplarınızın güzel olduğunu nerden anladınız?
Bunun yanıtını okuyanlar verebilecek.
-Kitap yazsam, ne gibi öneriler verebilirsiniz?
Yazmaya meraklı olup yazdığın için, iyi bir yazar olmak adına iyi bir okuyucu olmalısın. Okuduklarının en ince detayına kadar, ne anlattığını kavramaya çalışmalısın. Okudukça bir süre sonra, kendiliğinden yazabilirsin.
Anlatacağın meselenin ne olduğu, karakterin bulunduğu mekan ve zaman üzerine düşünmen gerekir.
En önemlisi, “bunu birisi okuyacak mı?” diye düşünmeden, baskı hissetmeden yazmak gerekir. Nasıl olduğu hakkında, kendini eleştirerek okuma yapmak gerekir.
Yazar olmak için iyi dinlemek, gözlemlemek ve okumak gerekiyor. Yazmak ile oyun oynamak arasında çok benzerlik vardır; karakteri bir mekana yerleştirir, davranışlarını, davranışlarının üzerinden ne anlatmak istediğini tasarlarsın.
Yazdıklarını tekrar eleştirel bir gözle okuduktan sonra, güvendiğin bir öğretmenin ya da büyüğün ile paylaşabilirsin.
Yazdığın öyküler ile yarışmalara katılabilirsin. Mesela Zeynep Cemali Öykü Yarışması’na katılabilirsin. Son olarak da, yazmaktan vazgeçmemeni öneriyorum.
-Kaç yaşında yazmaya başladınız?
Amatör olarak 12-13, profesyonel olarak 27 yaşımda yazmaya başladım.
-Çocukken en sevdiğiniz kitap hangisiydi?
“Tom Amca’nın Kulübesi”nden çok etkilendim.
-Yazmak isteyip, aklınıza hiçbir şey gelmediği oldu mu?
Evet, tabi ki oldu. O zamanlarda, yazma ile ilgili hiçbir şey düşünmemeniz gerekir. O içinizden, kendiliğinden gelir.
-En beğendiğiniz tür nedir?
Öykü.