Ormandaki Meşe Ağacı

Öğretmenin Adı-Soyadı: Halis Erdoğan
Öğrencinin Adı-Soyadı: İlayda Çona
Okul: Fevzi Çakmak İ:Ö:O
Doğum Tarihi: 20.12.1999
Okuduğu/etkilendiği yazar ve kitap: Alice Harikalar Diyarında Lewis Carroll
Öykünün Başlığı: Ormandaki Meşe Ağacı

Ormandaki Meşe Ağacı

Ahmet eve geldiğinde, dışarıda yağan kara bakıyordu. Ve ormandaki ağaçları düşünüyor, ne yapıyorlar diye merak ediyordu. Ahmet o akşam hep bunu düşündü. Sonra da, “acaba üşüyorlar mı?” , diyordu. Onu düşünürken aklına bir şey geldi, yatağından fırladı. Ahmet babasının ağaçlarla ilgili kitaplarını karıştırırken bir ağaç ilgisini çekti, Ahmet ona hayran kaldı. “Bu ağaç ne ağacı?” derken sandalyenin başında uyuyakalmaz mı? Hemen oracıkta koymuş başını kitaba. Gene, o görkemli güzel ağacı düşünüyordu. Rüyasında: Ormanda geziyor, elinde babasının kitabıyla her ağacın türünü öğreniyordu. Ama bunların arasında güzel ağacı göremiyordu. Çünkü ağaç koca ormanın taa öbür ucundaydı. Ahmet ağaçların türünü öğrenmekten bıkmıyor, umudu asla yitirmiyordu. Çünkü Ahmet başaracaktı.

Sonunda meşe ağacına az kalırken arkasından bir şey geçtiğini fark etti; hemen peşine düşerken çam ağacı, palmiye ağacı, çınar ağacı, salkım söğüt ağacı ve kavak ağacı:
—Onu yakalarsan tepe dağdaki meşe ağacı ile görüşebilirsin ama bu imkansız dediler.

Ahmet:
—Benim karşıma kimse çıkıp ulu ağacı görmeme kimse engel olamaz, dedi.

Ve yola koyuldu, top gibi yuvarlak, ağaç dalları kadar narin olan maddeyi eline bir türlü alamıyordu. Ahmet bir ağacın dalına takıldı, bu ağaç armut ağacıydı. Ona dedi ki:
—Şu dalımdaki armudu al başarabilirsen meşe ağacına verir misin? , dedi.

Ahmet hırsla armudu alıp yuvarlak olan kristal maddeyi tuttu tutacaktı ki Ahmet yere düştü. Ahmet ağlıyordu çünkü bir tarafı zedelenmişti. Ahmet armudun zedelenmiş tarafına sargı bezi sararak yola koyuldu.

Ahmet umudunu kesmişti; “olmuyor… başaramıyorum…” diye ağlıyorken, armudu geri armut ağacına götürecekken Armut:
—Bak Ahmet başardık! Bu onun dalı! İşte orada, bak parlıyor, koş!” dedi.

Ahmet bu sözleri duyunca var gücüyle koşmaya başladı. Hem de giderken topu tuttu.. Bir anda kendini görkemli ağacın, yani meşe ağacının yanında buldu. Tam fotoğrafını çekecekti ki armut:
—Fotoğrafını çekersen herkes burayı bulur, sonra da ağaçların dallarını koparır, meşe ağacını kökünden söker, onun için yapma, dedi.

Meşe ağacıyla konuşarak ona armudu verdi. Ve meşe ağacına “hayatta gördüğüm en güzel ağaçsınız” diyerek uyandı. Dışarıda kar yağıyordu. Ahmet sevinçle annesinin yanına giderek ona rüyasını anlattı.