Rembrandt

Bir değirmencinin oğlu olan Rembrandt, 15 Temmuz 1606 yılında Leiden’de doğdu. Çocukluğu hakkında pek az şey bilinde de zeki bir çocuk olduğu tahmin edilen Rembrandt, gramer okuluna gönderildi. Ailenin dokuz çocuğundan biri olan Rembrandt’ın diğer kardeşleri ticaretler uğraşmak için evden ayrılırken, o gramer okuluyla yetinmeyip üniversiteye başladı.

Rembrandt, akademik kariyerin ona uygun olmadığını düşündü ve üniversiteyi bıraktı. Sanatçı olmaya kara veren Rembrandt, bir ressama çıraklık etmeye başladı. 20’li yaşların başlarında, Leiden’de kendine çok bir şöhret edinmişti. 1624 yılında Leiden2de bir sanat atölyesi açtı. Daha büyük hedefleri olduğundan isim yapabilmek için Avrupa’nın en zengin şehirlerinden biri olan Amsterdam’a taşınan Rembrandt, burada heyecan verici fırsatlar yakaladı. Rembrandt, altı ay sürecek olan bir sanat eğitimine başladı.

Rembrandt, Hendrick Van Uylenburgh isimli bir sanat tüccarının evine taşındı ve ev sahibinin kuzeni Saskia’ya aşık oldu. Bir süre sonra evlendiler. Rembrandt, Saskia’nın birçok sayıda duygu ağırlıklı resmini çizdi.

Rembrandt, sanat kariyerinin zirvesindeydi ve çok fazla para kazandı. Roma büstleri, kostümler ve daha birçok gösterişli aksesuarla dolu büyük bir ev satın aldı. Her türlü ilginç nesne ve sanat eseriyle doldurduğu evinde mutluydu. 1641 yılında Rembrandt ve Saskia çiftinin Titus isminde bir oğulları oldu. Sağlığı bozulan Saskia, 1642 yılında yaşamını yitirdi. Mirasını Titus’a ve bir daha evlenmemesi koşuluyla Rembrandt’a bıraktı.

Rembrandt eserlerinde mitolojiden ve dini hikayelerden esinlenmesinin yanı sıra, zengin aileler ve etkinlikler için portreler de yaptı. Bu portreleri “impasto” adı verilen kalın ve hacimli boya tabakalarıyla yapan Rembrandt, ışık ve gölgenin duygusal de faydalandı. Rembrandt bu çalışmalarının yanı sıra, portrelerinde farklı duyguları gösterebilmek için her türlü yüz ifadesine büründü ve bu hallerini resmetti. Rembrandt’ın 90’dan fazla otoportre çalışması vardır.

1650’lerde ekonomik çöküş yaşayan Amsterdam Rembrandt’ı da etkiledi, artık önceki kadar çok kazanmamaya başladı. Evinin masraflarını karşılayamayan Rembradt, iflas etti. Yoksulluk ve devam eden borçlara rağmen Rembrandt, resim yapmaya devam etti. Bu yıllar Rembrandt’ın sanatı için çok verimli oldu.

4 Ekim 1669 tarihinde yaşamını yitiren Rembrandt, güçlü otoportreleriyle kazandığı ününü hala korumaktadır.