“Shell Çatalhöyük Arkeoloji Yaz Atölyesi” Başlıyor

“Shell Çatalhöyük Arkeoloji Yaz Atölyesi” 27 Haziran – 30 Temmuz 2015 tarihleri  arasında  Çatalhöyük Neolitik Kenti’nde gerçekleştirilecek

Proje başta çocuklar olmak üzere farklı yaş ve meslek gruplarından binlerce kişiyi Çatalhöyük mirası ile buluşturacak.

Çatalhöyük çevresinde yaşayan çocuklara Çatalhöyük’ü tanıtmak amacıyla başlatılan proje Cuma günü dışında haftanın 6 günü, 10.00 – 15.00 saatleri arasında  gerçekleşecek.

Çatalhöyük Arkeoloji Atölyesi’nde  ücretsiz olarak yapılacak olan atölyelere katılımcılar rezervasyon ile kabul edilecekler.

Çatalhöyük Çocuklara Tanıtılacak

2012 yılında Unesco tarafından Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen Çatalhöyük, başta çocuklar olmak üzere ilgilenen herkese tanıtılacak.

Çatalhöyük örneğinden yola çıkılarak ülkemizin kültürel mirasına karşı koruma ve sahiplenme duyguları kazandırmayı amaçlayan projeye bugüne kadar 6000’e yakın katılımcı ücretsiz olarak katıldı.

Proje kapsamında katılımcılara atölye etkinliklerinin bitimi ile  “Kültürel Emanetlerin Koruyucusu” sertifikası verilecek.

Çatalhöyük Hakkında

İnsanlığın gelişiminde önemli bir evre olan yerleşik hayata geçiş, tarımın başlangıcı ve hayvancılık gibi önemli sosyal ve ekonomik değişim ve gelişmelere tanıklık eden Çatalhöyük, İç Anadolu Platosu’nda Konya iline bağlı Cuma ilçesi sınırları içinde yer almaktadır. Çatalhöyük,  Doğu Höyüğü ve Batı Höyüğü olmak üzere iki höyükten oluşmaktadır.

Doğu Höyüğü, M.Ö. 7400 ve 6200 yılları arasına tarihlenen 18 Neolitik yerleşim katmanından oluşmaktadır. Söz konusu katmanlarda Çatalhöyük halkının sosyoekonomik  yaşamı ve inanç sistemini simgeleyen duvar resimleri, rölyef ve heykelcikler gibi sanatsal öğeler ile birlikte günlük yaşamda kullandıkları araç gereç, ev eşyaları ve mimari kalıntılar yer almaktadır.

Batı Höyüğü ise M.Ö. 6.200 ve 5.200 yılları arasına tarihlenen Kalkolitik Döneme ait kültürel özellikler göstermektedir. Bu özellikleriyle Çatalhöyük, aynı coğrafyada köyden kentsel hayata geçiş aşamalarını da içeren buluntular barındırması açısından insanlık tarihi alanında önemli bir sit alanı konumundadır.