Sınavlar yaklaştıkça öğrencilerin yaşamakta olduğu stres de artıyor. Uzmanlar, çoğu öğrencinin çalışma imkanlarını yeterince değerlendirmediğinden içine düştüğü psikolojik zorlukları yenmek için tavsiyelerde bulunuyor.
Uzman kişilere danışarak, psikolojik yardım almanın sınav başarısına katkı sağladığını belirten uzmanlar; çalışmalara etki eden olumlu ve olumsuz faktörleri görüp kendinizi yeni bir çalışma havasına sokmanın çoğu şeyi değiştireceğini söylüyor.
Zambak Yayınları PDR Uzmanı Mahmut Sarıgül, çalışmayı düşüren, zorlaştıran durumlar araştırıldığında karşımıza çıkan durumun ‘psikoloji’ olduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor: “Senenin 2. yarısı 8. sınıf öğrencileri ve üniversite sınavlarına girecek öğrenciler için ayrı bir önem taşıyor. Çünkü 8. sınıf öğrencileri Nisan sonunda TEOG sınavına, üniversiteye gideceklerde Mart’ta YGS ve Haziran’da LYS sınavlarına girecekler. Tabii ki her öğrenci bu sınavlarda güzel bir başarı ortaya koyarak bir üst eğitimine çok daha güzel imkanlarla devam etmek ister; ama gerçekte bu her öğrencinin istediği güzel, herkesi memnun eden bir sınav olmaktan çıkabiliyor. Hayal kırıklıklarının yaşandığı, karamsarlığın, ümitsizliğin hakim olduğu kendine güvenin sarsıldığı sonuçlarla da ister istemez karşılaşılabiliyor.”
Sınava kalan sürede yapılması gerekenleri de açıklayan Sarıgül şöyle konuşuyor: “Sınıfta dersleri iyi dinlemek, not tutmak, konuyla ilgili bol soru çözmek, belli aralıklarla tekrarlar yapmak, anlaşılmayan konuları öğretmene sormak, vaktini iyi planlamak, sakin ve huzurlu bir ortamda dersini çalışmak vs. bunları daha da artırabiliriz. Bu hususlar çoğu öğrencinin elinde olmasına rağmen yeterince değerlendirilmediğinden sonuçlar istendiği gibi olmuyor. Acaba bu şartların önüne geçen, çalışmayı düşüren, zorlaştıran durumlar nelerdir diye soracak olursak; karşımıza çıkan durum psikolojimizdir.”
İnanç, başarıyı kolaylaştırıyor
“Bir şeyin imkânsız olduğuna inanırsanız, aklınız bunun neden imkânsız olduğunu size ispatlamak üzere çalışmaya başlar” diyen Sarıgül, sözlerini şu şekilde sürdürüyor: “Ama bir şeyi yapabileceğinize inandığınızda, gerçekten inandığınızda, aklınız yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardım etmek için çalışmaya başlar. Başaracağınıza inandığınız sürece yapacağınız çalışmalar size daha zevkli hale gelir, dersin başında ne kadar süre geçirdiğinizin farkına bile varmaz daha kolay amaçlarınıza ulaşırsınız. Ama inanmadığınız sürece de zoraki ders çalışmalar büyük oranda size zahmet ve yorgunluk olarak yansıyacaktır. Başarmaya inancınızı artırmak için yılmamak şarttır. Başarı biraz ketumdur. Yani hemen yüzünü göstermez. İstediğini hissettirmek çok önemlidir. Öğrenmede, ısrarların sonunda başarı yüzünü gösterdiği zaman görülecek ki her şey değişmiş artık daha kolay sonuçlara ulaşılabiliyor olacaktır. Yapamıyorum, olmuyor gibi değerlendirmeler işi yokuşa sürmekten başka bir şey değildir.”