‘Çocuk haklarını koruma’ konusu altında birleşerek ortak bir akıl oluşturmak üzere bir araya gelen Sivil Toplum Kuruluşları, kendi deneyim ve birikimlerini çocukların yüksek yararları adına birleştiriyor.
Işık Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya Türkiye’de yıllardır özverili ve değerli çalışmalarıyla çocuklara farklı alanlarda katkı sağlayan 16 Sivil Toplum Kuruluşu katıldı.
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin tüm çocuklara tanıdığı yaşama, gelişim ve beslenme, katılım, korunma ve barınma ile eğitim haklarının çocuğun öncelikli yararı esas alınarak geliştirilmesi, hak ihlallerinin önlenmesi için bilgilendirme ve farkındalık yaratma çalışmaları yapılması için Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı, Çocuk Hakları Zirvesi ve Kalkınma Derneği, Yaratıcı Çocuklar Vakfı ve Çelikel Vakfı önderliğinde çalışmaları başlatılan, kendi derneklerinin deneyimlerini ve uzmanlık alanlarını çocuklarımız yararına buluşturmak ve kendi imkanlarıyla aşamayacakları sorunları ortak bir PLATFORM’da paylaşarak çözüme ulaştırmak amacıyla bu platformun oluşumu için yapılan çağrıya yanıt veren vakıf ve dernekler toplantıda bir araya geldi.
Platforma katkı yapan kuruluşlar arasında Aile Hukuku Derneği, Akut Vakfı, Bebek Ruh Sağlığı Derneği, Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi, Çağdaş Eğitim Vakfı, Çift ve Aile Terapisi Derneği, Hayat Sende Derneği, İstanbul Koruyucu Aile Derneği, Toplum Gönüllüleri Vakfı, Türk Psikologlar Derneği, Türkiye Özürlüler Eğitim ve Dayanışma Vakfı ve Umut Vakfı bulunuyor.
Platformun hedefi; siyasi bir amaç gütmeden, tüm çocuklarımızın yüksek menfaatine hizmet etmek ve bu hedefe ulaşmak için gerekli tedbirleri almak üzere kuruluşların güç birliği yapmasını sağlamak olarak belirlendi.
Her Sivil Toplum Kuruluşunun amaç ve hedeflerini kısaca anlattığı toplantının açılış konuşmasını yapan Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı Başkanı Figen Özbek, kişisel ve kurumsal egolardan arınarak, bir araya gelen bu grupla ortak bir akıl oluşturacaklarına inandığını söyledi. Özbek, konuşmasında şu şekilde devam etti: “Hala yurdumuzda milyonlarca çocuğun korumasız olduğu, sokaklarda yaşadığı, aile içi şiddet ve çocuk istismarının gün geçtikçe çoğaldığını gözlemliyoruz ve çaresiz kalıyoruz. Bu dönemde, bu konuda duyarlı olan sivil toplum kuruluşlarının birleşerek güç birliği yapma zamanının geldiğini düşünüyoruz. Aile içinde ve dışında çocuklar tarafından atılan sevgisiz ve acı çığlıkların yüksek ve gür sesi olma zamanımız geldi geçiyor. Burada bulunan katılımcı kuruluşlar çeşitli alanlarda çocuklara destek veren kuruluşlar. Hepimizin ortak amacı çocuk. İnsanlar çocukluk yaşından itibaren her şeyi öğrenme imkanına sahiptir. Eğer 4-6 yaşından sonra eğitime başlarsak çok geride ve geç kalmış oluruz. Ama o yaştan sonra da bu çocuklarımıza ulaşmak, haklarını anlatabilmek, onların yanında olabilmek için hiçbir zaman geç değil. Biz bunu şimdi güç birliği yaparak başarmaya çalışacağız. Türkiye’deki ve tüm dünyadaki çocukların korumaya muhtaç olduğunun bilinciyle bu konuda çalışan çok değerli toplum gönüllüleriyle bir araya gelerek, çocuk hakları sözleşmesindeki tüm çocuk haklarının, Türkiye’de bilinirliğinin sağlanmasına hepimiz önderlik etmeliyiz. Hepimizin çok önemli tecrübeleri var. Bu birikimlerimizi bir araya getirerek en doğru yolu bulacağımızı inanıyorum.”
