Kategorisiz

Söyleşi: Hollandalı Yazar Joke van Leeuwen Çocuklarla Buluşuyor!

Konuşmacı: Joke van Leeuwen

Düzenleyen: Hollanda Edebiyat Vakfı (Dutch Foundation for Literature)-Hayykitap Çocuk-TÜYAP

Tarih: 20.11.2012

Şair, illüstratör, sahne sanatçısı, ödüllü yazar Joke van Leeuwen, 31. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda çocuk ve yetişkin okurları ile buluştu. “Cik!” isimli çocuk kitabı, tiyatro oyununa ve 2010 yılında sinemaya uyarlanan Hollandalı yazarın, “Babam Çalılığa Dönüşünce” adlı çocuk kitabı da Türkçeye kazandırıldı.

Eğlenceli ve teatral bir şekilde aile hayatını, yazarlık hikayesini, kitaplarını, hayatını anlatan Joke van Leeuwen, çocukları çok güldürdü ve onlar tarafından soru yağmuruna tutuldu. “Cik!”ten bölümler okuyan yazar, zorunlu değil ama gönüllü bir çocuğun gelip okumasını istedi. Sesleri Türkçe duyan çocukların, bu sesleri bir de Hollandaca duymalarını istedi ve kendi dilinde okuyarak, çocukların oldukça ilgisini çekti.

Çocuklar ile birlikte kitaplarından bölümler okuyan yazar, interaktif yaklaşımı ile çocukların yoğun ilgisini topladı:

Ben ilk öykümü ilk harfi, “a”yı öğrendiğimde yazmıştım. Anneme öykümü gösterip, beğenip beğenmediğini sormuştum. Annem, burada sadece “a” var demişti. Ben “AAAAAAA” diye kükreyerek, bunun korkunç bir kaplanın hikayesi olduğunu söylemiştim. Sonra diğer öykülerimi yazdım; “aaaa” dişçide canı acıyan birinin öyküsü, “A-A-A-A-A” birinin kahkahası oldu.

Sadece “a”harfini kullanarak, iyi bir yazar olamayacağımı düşündüm ve diğer harfleri de öğrendim. 34 yıldır yazma üzerine bir hayat geçiriyorum ve tüm çizimlerimi de kendim yapıyorum. “Cik!” ve “Babam Çalılığa Dönüşünce” isimli kitaplarım Türkçe’ye çevrildi.

“Babam Çalılığa Dönüşünce”, belki “Cik!”ten daha büyük bir yaşta okuyacağınız bir kitap. Bu kitapta, küçük bir kızın ülkesinden uzakta nasıl büyüdüğünü anlatıyorum. Küçük kız, ülkesinde savaş olduğu için uzaklaşmak zorunda kalıyor ve bir grupla tanışıyor, sonra o gruptan uzaklaşıyor, başkaları ile tanışıyor. Bir kumandanla karşılaşıyor, fakat bu kumandan orduyu kumanda edemiyor; orduya “Yürüyün!” diye emir vermek yerine, “Yürüsek mi acaba?”, “Zahmet olmayacaksa yürüyelim mi?” diyor. Kızın yeni bir dil öğrenmesi gerekiyor ve bunun için yeni bir dil oluşturuyorum.

Çocuklar yazara çok sayıda soru yönelttiler:

-Ne zaman yazmaya başladınız?

Çok küçük yaşta yazmaya başladım, yazdıklarım ilk kez 26 yaşımda iken kitap haline geldi. Fakat, yazmaya 70 yaşında da başlayabilirsiniz.

-Aileniz yazar olduğunuzu duyunca sizi destekledi mi?

Evet, biz 6 çocuktan oluşan bir aileyiz ve anne, baba ve çocuklar olarak, birlikte çok keyifli aktiviteler yapıyorduk. Birimiz piyano, birimiz keman, en küçüğümüz üçgen çalgı çalıyordu ve kendi aile orkestramızı kuruyorduk. Sadece kendi aile üyelerimizin, elle yazdığı kendi dergimiz vardı. Anne-babamız bize kitap okumayı çok severdi ve hep kitap okurdu.

-Niçin sadece çocuk kitapları yazdınız?

Ben büyüklere yönelik şiir ve romanlar da yazıyorum, ama onlar henüz Türkçe’ye çevrilmedi.

-“Cik!” kitabını yazma fikri nasıl aklınıza geldi?

Bir öykü yazmak istediğimde, sanki aklımda farklı farklı resimler, küçük bir film oluyor. Aklımda, uçan küçücük kanatları olan bir kız vardı, ama nereden nereye uçacağını bilmiyordum. Sonra, farklı fikirlerim oldu ve bunlar kitaba dönüştü, ama çoğu zaman bu fikirlerin nereden geldiğini bilmiyorum. Bu oyun oynamak gibidir; “Ne oynasam?” diye düşünürken hemen aklınıza bir fikir gelir ve oynamaya başlarsınız. Yazma sürecim bu şekilde.

-Başarınızı neye borçlusunuz?

Kitaplarımı okumayı seven okurlarım olmasına borçluyum. Kitaplarımdan bir şeyler bulan okuyucularım ile aynı hisleri paylaştığımızı düşünüyorum. Bunun tecrübesini, Hindistan’da da, Türkiye’de de yaşadım.

-Kitap yazma yeteneğinizi nasıl anladınız?

Bunu çok yazarak, yazmayı deneyerek ve yazmaya çalışarak anladım.

-Hobileriniz neler?

Yazmak ve çizmek benim hep hobimdi. Yapmayı sevdiğiniz bir şeyi sık yaparsanız, sürekli yaparsanız, onu daha çok ilerletirsiniz.

-Bir kitabı kaç senede yazıyorsunuz?

6 ay-1 yıl arası bir sürede yazıyorum, çizimlerini de ben yaptığım için, daha uzun bir zaman alıyor.

-Yeni bir kitap yazacak mısınız?

Yetişkinlere yönelik yazdığım bir romanı yeni tamamladım. Şimdi çocuklara yönelik bir kitap yazıyorum ve çok renkli çizimleri var.

-Kitap yazarken ne gibi duygular hissettiniz?

Yapmayı sevdiğim şeyi yapıyorum ve bundan para kazanıyorum. Çok sayıda insanın kitaplarımı okuması ve benimle kitaplarım hakkında konuşması, beğenilerini söylemesi çok hoşuma gidiyor. İnsanlar, yapmaktan çok fazla hoşlandığı bir şeyi meslek edinmeliler.

-Çizim konusunda eğitim aldınız mı?

Sanat akademisine gittim, ama en zor olan kendi tarzımı belirlemekti.

-Hangi yazarları örnek alıyorsunuz?

Italio Calvino’yu çok beğeniyorum, çünkü benzersiz ve özel bir hayal gücü var. “Hafifliği düşünmek” ifadesi ile yazar; ağır durumları kolay bir şekilde ifade etmeyi anlatır. Ben de onun ifade tarzında kendimi buluyorum.

-Kaç kitap yazdınız?

Yaklaşık 40 kitap yazdım. Yeni okumaya başlayan çocuklar için ufak kitaplar da yazdım. Mesela, kavga üzerine yazdığım bir kitapta, çocukların birbirlerine kötü sözler söylemelerini önlemek istedim.

-En sevdiğiniz kitaplarınız hangileri?

“Cik!” ve “Babam Çalılığa Dönüşünce” en sevdiğim kitaplarım.

Yorumları Göster

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir