70’li yıllarda üniversitede öğrencisi olan Markus Kuhn derslerde grup çalışmalarında arkadaşlarıyla bazen toplanarak, bazen de ayrı ayrı çalışıp, yapılanları birleştirerek rapor hazırlıyorlardı. Bu raporların özenli hazırlanmasındaki en büyük sorun kullanılan dosya kağıtlarının her birinin farklı boyutta olmasıydı. Standart bir boyut olmadığı için, aynı görünen paketlerde bile birkaç mm fark mutlaka olurdu.
Bir gün Markus, daha kaliteli bulduğu bir kağıdın ölçülerini alıp not defterine kaydetti. Bu ölçüler 21cm X 29,7cm idi. O günden sonra dosya kağıdı alırken bir cetvelle ölçüp, kağıt bu boyutlarda değilse satın almıyordu.
Arkadaşları da özenli rapor hazırlayabilmeleri için dosya kağıtlarını bu boyutlardan talep ediyordu. Zamanla 21×29,7 cm boyutlarındaki kağıtlardan her yerde kolayca bulunur oldu.
Kuhn, hesap makinesiyle kağıdın boyunu enine bölüldüğünde çıkan 1,4142 sayısının hiç de yabancı olmadığını fark etti. Bu sayı tam da karekök 2’ydi. Kağıttaki karekök 2 oranı, “kağıt her ortadan katladığında, uzun kenarın kısa kenara oranı yine aynı kalır.” anlamına geliyordu.
Kağıt Ölçüleri Ne Zaman Standartlaştırıldı?
Alman bilim adamı Georg Lichtenberg, ilk kez 1768’de karekök 2 oranının avantajlarını yazdı. Dr Walter Porstmann, Lichtenberg'in fikrini kullanarak çeşitli kağıt boyutları tasarladı ve 1922’de Almanya’da DIN 476 standardı olarak kabul edildi. Kullanımdaki en yaygın kağıt boyutu A4 olduğu için DIN A4 olarak adlandırıldı. Bu standart çok sayıda ülke tarafından kabul edildi ve 1975’te de uluslararası standart olarak kabul edildi (ISO 216).
A4 ve Diğer Standart Boyutlar Arasındaki İlişki
A0 kağıdın boyutu 841×1189 mm olarak tasarlanmıştı. Bu da A0’ın tam 1 metre kare alana sahip olduğu anlamına geliyordu. A3, A0’in 3 kez katlaması sonucu ortaya çıkan boyutuydu. A3 bir kez daha katladığında ise 210×297 mm boyutundaki A4 kağıdı elde ediliyordu.