Günümüze ulaşabilen el yazmalarından birçoğu oldukça yıpranmış, eskimiş durumda. Kitap meraklılarının deyimi ile yorgunlar. Çoğunun cildi ve yaprakları, tozun ve nemin etkisiyle ortaya çıkan kitap kurtları tarafından kemirilmiş.
Değerli, eski kitapları iyileştirmek ve yok olmalarını önlemek için bir kitap hastanesi var. 1962 yılından bu yana Süleymaniye Kütüphanesi’nde yıpranmış, hasta kitaplar onarılıyor, hayata döndürülüyor. Kenarları yıpranmış sayfalar tek tek temizleniyor ve yüzde yüz selülozdan üretilmiş Japon kâğıdı ile yenileniyor, sağlamlaştırılıyor.
Eski kitaplar genellikle üç dertten dolayı hastaneye getiriliyorlar:
Mantarlaşma, Cetvel Kırığı ve Mürekkep Yanığı
Cetvel kırığı, sayfa kenarlarındaki süslemelerde kullanılan altın ayarının düşük olması nedeniyle oluşur. Altının içindeki bakır, oksitlenerek kâğıdı yakar.
Mürekkep yanığında da mürekkebin içindeki demir oksitlenir ve kâğıtta küçük yanıklar, delikler oluşur.
Mantarlaşma, kitabın içine yerleşen bakterilerin oluşturduğu bir hastalıktır. Sayfalar saf alkolle silinip temizlenir. Hastalıklı yani mantarlaşmış yerler bıçakla kesiliyor ve Japon kâğıdı ile onarılır.
Japon kâğıdının dışındaki tüm kâğıtlar çok dayanıksızdır. Özellikle son yıllarda üretilen kâğıtların ömürlerinin, yüz seneden fazla olmadığı söylenmektedir. Bu sebeple kitaplarımızı daha özenle korumalıyız. Yapabileceğimiz şeyler var. Rafları düzgün ve temiz tutmalıyız; kitapları ışıklı ve rutubetsiz bir ortamda korumalı, sık sık tozlarını almalıyız, kitaplarımızı çok sık ve üst üste yerleştirmemeliyiz. Yılda bir kez elden geçirmeli, toz veya nemden dolayı küflenmeye başlayan kitapları temizlemeliyiz. Küflü bir kitabı küflerinden arındırdıktan sonra güneşte kurutmalıyız.