Türkiye’nin ilk sanal sınıfı

e-Devlet Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (EDMER) Intel ve Cisco ile birlikte yürüttüğü projede, Sanal Sınıf ve 1:1 e-Öğrenme uygulamaları birleştirildi.

Ankara’nın merkezi ile Beynam köyünden 11-12 yaşlarındaki 80 ilköğretim öğrencisi, Türkiye’nin ilk sanal sınıfında birlikte eğitim alarak Bilim ve Teknoloji dersindeki “Dünya, Güneş ve Ay” konusunu beraber öğrendi. Birbirinden 45 kilometre uzaklıkta bulunan iki okulun 1:1 e-Öğrenme sistemiyle donatılmış sınıfları, geniş bant ve kablosuz internet üzerinden IP telefonlar, ClassMate PC’ler (CMPC), akıllı tahtalar ile online ve geleneksel eğitim içeriği sunuluyor.

e-Öğrenme projesi, Türkiye’nin 21’inci yüzyıldaki eğitim ortamının neye benzeyeceğini tanımlamayı amaçlıyor ve kamu ile özel sektör ve yüksek öğretim kurumları arasındaki işbirliğine işaret ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın sponsorluğunda ODTÜ-EDMER’in yönetimindeki proje, Cisco ve Intel’in yanı sıra Sebit, Oracle, Smarttech ve Polycom’un desteğiyle hayata geçirildi.

Önemli noktalar:
• E-Öğrenme projesi 21’inci yüzyılın eğitim ortamının, teknolojinin okul müfredatına sorunsuz bir şekilde dahil edilmesini, kent ve kırsalda kaliteli eğitime erişimde eşit fırsat sunulmasını ve sınıf dahilinde ve ötesinde öğrenciler ve öğretmenler arasında işbirliğinin artırılmasını nasıl sağlayacağını göstermeyi amaçlıyor.
• 21’inci yüzyılın eğitim ortamı öğrenciye odaklı ve gruplar arasında işbirliğine, 1:1 e-Öğrenmeye, en iyi uygulamaların paylaşımına, yerel içerik oluşturulmasına ve interaktif yöntemlerin yaratılmasına öncelik veriyor; tüm bunlar, sadece eğitim değil, küresel bilgi ekonomisindeki iş ortamı için de önemli nitelikler.
• Proje ayrıca geniş bant internet bağlantısının bilgiye erişimi ve uzak mesafelerdeki kırsal alanlar arasında bilgi paylaşımını nasıl kolaylaştırdığını gösteriyor. İletişim ağları ve ileri BİT uygulamaları, öğrenciler ve öğretmenlerin işbirliği platformları haline geliyor, video ve mobil cihazlarla sanal dersler gerçekleşiyor ve müfredat geliştiriliyor.
• 1:1 e-öğrenme modeli, Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nün aktif desteği ile her zaman ve her yerde eğitim ortamı yaratılması amacıyla geliştirildi. Ders sırasında bilgisayar kullanımı, öğretmenlerin teknolojiyi derse en etkin şekilde nasıl entegre edecekleri üzerine eğitilmeleri ve mevcut müfredata ek olarak geliştirilen online eğitim içeriği, öğrencilerin günümüz bilgi ekonomisinde başarılı olmalarını sağlayacak yetenekleri geliştirmelerini sağlamada eğitmen ve öğretmenlere destek olan en önemli unsurlar.
• Projenin ön analizi, öğrenci ve öğretmenlerin motivasyonu ve verimliliğinde artışı, içerik bazlı konuların işlendiğini, daha etkili zaman yönetimi ve artan öğrenci performansı olduğunu gösterdi. Analiz çerçevesinde, ankete katılan ebeveynlerin yüzde 90’ı, çocuklarının iletişim yeteneklerinde, öğrenme ve birlikte çalışma heveslerinde ve bilgisayar kullanmalarında belirgin bir gelişme gördükleri için projeden memnun olduklarını belirtti.

Proje hakkında kim ne söyledi?

Dr. Fatoş Yarman, EDMER Başkanı: “Okullarda BİT’in bilgisayar laboratuvarlarının ötesine geçmesi gerektiğini göstermek istedik. Bu daha çok, yeni bir ortamda işbirliği yapabilecek olan öğrenci ve öğretmenlerin bir insan ağı oluşturmasıyla ilgili. Projede ayrıca Cisco ve Intel gibi ortaklarımızın da katkısıyla kamu-özel sektör ortaklığının yarattığı zengin deneyim ve çözümlerden de faydalandık.”

Prof. Dr. Nizami Aktürk, Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü: “Milli Eğitim Bakanlığı olarak öncelikle her okulumuzda okulun büyüklüğüne göre bir bilgisayar sınıfı oluşturma çabasına girdik. Bu, Türkiye çapında yüzde 100 diyebileceğimiz oranda gerçekleştirilmiştir. Bundan sonraki aşamada her sınıfımızda en azından öğretmenlerin kullanabileceği, öğrencilerine mevcut veya kendilerinin geliştirecegi sayısal içerikleri gösterebileceği bir bilgisayar, yansıtıcı cihazın bulunabileceği internete bağlı bir ortam oluşturmayı hedefliyoruz. Yurtdışında da örnek olarak gösterilen kamu-özel sektör işbirlikleri ile geleceğin sınıflarını, geleceğin eğitim ortamlarını teknolojinin etkin desteğiyle modelleme çalışmasını yapıyoruz. Her bir öğrenciye bir bilgisayarın verilmesiyle ilgili olarak başlatılan bu pilot çalışmayı gerçekleştirmiş olmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz.”

Çiğdem Ertem, Intel Türkiye Genel Müdürü: Intel Öğretmen, Intel Öğrenci, ve çevrimiçi öğrenme aracı olan skoool gibi programlarıyla eğitime destek olmaya devam ettiklerini ve Bire Bir e-Öğrenme projesi ile de geleceğin sınıflarının oluşturulmasında katkıda bulunmaya çalıştıklarını belirten Çiğdem Ertem, şunları söyledi: “Dünyayı ileriye taşıyacak en büyük etkinin eğitimle sağlanabileceğine inanıyoruz. Intel olarak misyonumuzu tüm dünyadaki insanların bilgisayar, İnternet ve teknoloji ile hayatlarını zenginleştirerek, hayallerini gerçekleştirebilmelerini sağlamak için yenilikçi teknolojiler geliştirmek şeklinde tanımlıyoruz. BireBir e-Öğrenme projesiyle bu amaçlarımızı bir adım daha öteye taşıdığımız için mutluyuz.”

Erkan Akdemir, Cisco Türkiye Genel Müdürü: Eğitim, sosyal ve ekonomik gelişim için ivme yaratacak bir anahtar ve küresel bilgi ekonomisinde rekabetçi işgücü yaratmak adına bir gereklilik. Günümüzde birlikte çalışma ve iletişime geçme kabiliyetine sahip olmak, gerçek bilgiyi öğrenmek kadar önemli. Biz de Cisco olarak, Türkiye’deki yatırım planlarımıza ve eğitim sisteminin 21’inci yüzyıl küresel ekonomisine adapte edilmesine katkıda bulunma sözümüze uygun şekilde bu anahtar projeye katkıda bulunmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz.”