Sağlıklı beslenme ve diyet uzmanı Nil Şahin Gürhan’ın “Yaz Aylarında Çocuklarımızın Beslenmesinde Nelere Dikkat Etmeliyiz? Çocukken Doğru Beslenme Çok Daha Önemli” konularındaki tavsiyeleri aşağıda yer almaktadır.
Çocukluk dönemi hayatımızın her geçen gün değiştiği ve çok hızlı farklılaştığı bir dönemdir. Birçoğumuz çocukken çok hızlı büyümek istemişken, yetişkinlikte de keşke çocuk kalsaydım diyoruz.
Beslenme her zaman, her yaşta çok önemli ve her zaman hayatımız içinde olan temel yaşam ihtiyaçlarımızdan biridir.
Çocukluk çağımız büyüme ve gelişme dönemimiz olduğu için beslenmenin önemi çok daha fazladır ve çok daha işlevseldir. Durum böyle olunca biz anne babalar da beslenmeyi hangi şekilde konumlandıracağımızda biraz zorlanıyoruz.
Hatta son yıllarda bazı besinlere öyle işlevler yüklüyoruz ki sanki çocuğumuz o besini yemezse algıları zayıflayacak, büyümeyecek gibi bir takım yersiz korkular yaşayabiliyoruz.
Evet çocuğumuzun beslenmesi, onun fiziksel ve zihinsel gelişimini birebir etkiler, her çocuk yeterli ve dengeli beslenmelidir. Çocuklarımızın beslenmesinde çok dikkatli davranmalıyız, ama spekülasyonlardan da uzak durmalıyız.
Birinci Adım; Sağlıklı Beslenmeyi Çocuğumuza Öğretmeliyiz
Sağlıklı beslenmeyi her yaşta ve her özellikteki kişinin öğrenmesi ve alışkanlık olarak yaşaması gerekir. Çünkü sağlıklı beslenme yaşam kalitemizi arttıran unsurlardan en önemlisidir. Gelecek nesillerin fiziksel ve zihinsel açıdan sağlıklı olmaları için çocuklara sağlıklı beslenme ilkeleri öğretilmelidir.
Çocuğunuzla birlikte alışverişe çıkmak, sofranın hazırlanmasında çocuğunuzun size yardımcı olmasını sağlamak ve sofrada ailece dengeli bir menü yemek sağlıklı beslenmek için önemli bir adımdır. Ayrıca çocuğunuza sağlıklı beslenmenin önemini anlatmalı, besinleri ve besin gruplarını tanımasını sağlamalısınız.
Çocuklarımıza küçük yaşta iken tiyatro oyunları, oyunlar, bilmeceler ve masallar ile de sağlıklı beslenme mesajları verebileceğimizi unutmamalı ve bu konuda seçici davranmalıyız.
Çocuklarda Fazla Kilo Problemi
Günümüzde çocukluk çağında görülen şişmanlığın en büyük ve en önemli nedenlerinden biri televizyon ve bilgisayar önünde geçirilen uzun ve hareketsiz saatler, ikincisi de fast food ve abur cubur tüketiminin fazla olmasıdır. Aileler bu iki tehlikeye çok dikkat etmelidirler.
Yaz Sıcaklarında Çocuklarımızı Nasıl Beslemeliyiz?
Yaz aylarında çocuklar daha hareketli ve aktif olsalar da, yakın zamanda yapılan bir çalışmaya göre yaz tatillerinde çocuklarımızın daha çok kilo aldıkları ortaya çıktı. Bu sıcak yaz günlerinde çocukların gereğinden fazla kilo almasını önlemek için önlemler almalıyız.
Düzenli beslenmelerini sağlamak, fiziksel aktiviteyi arttırmak, ilgi duydukları bir spor dalına yönlendirmek kilo kontrolünde ilk adımlar olacaktır. Yüzme ve yelken gibi yaz sporları çocukların sosyal gelişimi içinde uygundur.
Sıcak yaz günlerinde çocuk beslenmesinde dikkat edilmesi gereken ilk nokta su tüketimidir. Çocuğunuzun gün boyunca yeterli sıvı ihtiyacının karşılanmasına dikkat etmelisiniz. Beş yaşından büyük çocukların günde ortalama 8–12 bardak su tüketmesi gerekir.
Dikkat edilmesi gereken ikinci konu, günlük enerji ve besin öğesi ihtiyacını mevcut beslenme programı ile karşılayıp karşılayamamasıdır. İhtiyaçların karşılanamaması durumunda beslenme yetersizlikleri ve bunlara bağlı hastalıklar, aşırı boş enerji alımı sonucunda ise aşırı şişmanlama problemi ile karşılaşılabilir.
Aşırı sıcak havalarda çocuklarda iştahsızlık durumu da gözlenebilir. Bu durumda da az ve sık beslenmesine dikkat etmeli, iştahı açık olduğu dönemde de kilo kaybetmemesi için biraz fazla beslenmesi sağlanmalıdır.
Çocuklar yaz aylarında enfeksiyonlara ve ishallere daha sık ve kolay yakalanırlar. Çocuklarda uzun süren ishaller, vücuttan aşırı su kaybına, kilo kaybına, yetersiz beslenmeye ve daha ilerlemiş durumda daha ciddi sağlık problemlerine neden olabilir.
Yaz ishallerinin en sık görülen nedeni kirli sulardır. Çocuğunuzun içtiği suyun temiz olduğundan emin olmalısınız.
Yaz aylarında sıkça görülen problemlerden olan gıda zehirlenmelerinin önüne geçebilmek için açıkta satılan besinler satın almamaya, paketli ve bilinen güvendiğimiz marka ürünlerin son kullanma tarihine dikkat ederek almaya özen göstermelisiniz.
Çocuklarda en büyük sorunlardan bir tanesi de abur-cubur tüketiminin fazla olmasıdır. Gün boyunca zamansız tüketilen aşırı şekerli ve/veya yağlı besinler, çocukların iştahını kapatarak büyüme ve gelişmeleri için gerekli olan esas besin maddelerini almalarına engel olur.
Bu nedenle çocuklarınıza öğünlerden 1–2 saat önce şekerli abur cubur yiyecekler vermemelisiniz. Bu tür yiyecekler olabildiğince seyrek olmak şartıyla, ana öğünden sonra çocuğun karnı tok iken az miktarda kontrollü bir biçimde verilebilir.
Sağlıklı beslenme alışkanlıkları en iyi ve en kalıcı bir biçimde çok küçük yaşlarda kazanılır. Çocuğunuzun beslenme konusunda örnek aldığı ilk insanlar sizsiniz.
Bu nedenle kendi beslenme alışkanlıklarınızla çocuklarınıza örnek olmanız gerekir. Evde ayaküstü besinler atıştırmak, öğün düzeninin olmaması ve sağlıksız besin tüketimi gibi alışkanlıklar çocuğunuza aynen yansır. Siz düzenli ve kontrollü bir biçimde beslenmezden çocuğunuzdan böyle bir şeyi beklemek haksızlık olur.
Ayrıca çocuğunuzun büyüme ve gelişmelerini takip etmek için çocuğunuzu düzenli olarak bir sağlık kuruluşuna götürün ve büyümesinin izlenmesini sağlayın. Böylelikle çocuğunuzda oluşabilecek bir büyüme geriliği veya aşırı ve çok hızlı kilo alımını geç kalmadan fark etmiş ve gerekli önlemi almış olursunuz.
Çocuklarımızı Beslerken Birçok Hatalar Yapabiliyoruz
Çocuğumuzu beslerken yaptığımız en büyük hata doğal davranmamaktır.
Birçok kişi çocuğumuzu beslerken sağlıklı beslensin diye bol posalı besler. Yetişkin beslenmesi için bol posalı beslenme programları uygundur. Ancak çocukların beslenmesinde de posanın bol miktarda yer alması yanlış olur.
Çocukların günlük posa gereksinmesi yetişkinlere göre daha azdır. Kepekli ürün tüketimi ile aşırı posa alımı ise minerallerin vücuttan atımını arttırarak bir takım yetersizlikler yaratabilir. Büyüme ve gelişmeyi yavaşlatabilir. Çocuklara 5 yaşı geçene kadar kepekli ürünler verilmemeli ve günlük posa ihtiyaçları; sebze yemekleri, salata ve meyvelerden karşılanmalıdır.
Yapılan diğer bir hata ise çocuklara enerjisi azaltılmış olan “light” ürünlerin verilmesidir. Örneğin çocukların light süt içmemesi gerekir. Çünkü çocuğumuzun gelişmesi için doymuş yağ asitlerine de ihtiyacı vardır.
Ayrıca çocukların doğal besinler ile beslenmesi ve böylelikle sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmaları gerekir.
Çocukların düşük kalorili zayıflama diyetleri uygulamamaları gerekir. Çünkü bu durum büyüme ve gelişmeyi duraklatır. Bu nedenle fazla kilosu olan çocuğa diyetisyen kontrolünde kendi yaşı ve özelliklerine uygun yeterli ve dengeli bir beslenme programı uygulamalı ve zevk aldığı bir spor dalına yönlendirilmelidir.
Çocukların ödüllendirilerek beslenmesini sağlamak da yanlış beslenme alışkanlıkları kazanmasına neden olur. Ödüllendirme yerine sağlıklı beslenmeyi öğrenmesi ve beslenmenin doğal bir ihtiyaç olduğunu anlaması sağlanmalıdır.
Diğer bir yanlışta, çocuğun tükettiği besin miktarını çevresindeki diğer çocuklar ile kıyaslamak ve bu kıyaslamayı çocuğa da lanse etmektir. Bu davranış tarzı, çocukların yemek yemekten soğumasına veya yemek yemeye aşırı düşkün olmasına neden olabilmektedir. Ve daha önemlisi kendisine olan güveninin sarsılmasına neden olabilmektedir.
Çocukla yemek konusunda tartışmak, onu sürekli yemek konusunda farklı ortamlarda da eleştirmek yaptığımız en büyük yanlıştır.